Sual: Rızk nedir? İnsanın yediği şeyler mi, yemedikleri de dahil midir? İnsanın rızkı zaman içinde artıp çoğalır mı? Emek harcamadan da rızk gelir mi?
CEVAP
Rızkın birkaç anlamı var:
1- Rızk denince yiyecek içecek şey anlaşılır. Çoğulu da erzaktır, rızıklar anlamına gelir. İnsanlar rızk denince bunu anlarlar.
2- Rızk, bir tek yiyip içilen ve kullanılanlardır. Yiyip içilmeyen ve kullanmayan rızk sayılmaz. Fazla kazanç, malı arttırır; fakat, rızkı arttırmaz. Rızk, mukadderdir. İki hadis-i şerif meali:
(Asla kimse rızkını bitirmeden ölmez.) [Hâkim]
(Asla kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşup yemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine verilir.) [Hakim]
3- İnsana faydası olan maddi ve içsel her şey rızktır. Bir âyet-i kerime meali:
(Dünya hayatında onların geçimliklerini [maddi, manevi bütün rızklarını] aralarında biz bölme ettik.) [Zuhruf 32]
İnsanlar, İslamiyet’i terk ettikleri için, şu demek oluyor ki Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymadıkları için ve İslam dininin gösterdiği rahat ve rahatlık yolundan ayrıldıkları için, dünyada bolluk kalmadığı benzer biçimde maddi ve içsel rızklar da azaldı. Bir âyet-i kerime meali:
(Beni unutursanız [maddi ve manevi] rızklarınızı kısarım.) [Taha 124]
Bunun için, inanç rızkı, ilim rızkı, kalbin rızkı, mal rızkı, aşama rızkı, evlat rızkı, sağlık rızkı, besin rızkı, insanlık ve acıma rızkı ve daha nice rızklar azaldı. Bu rızkların hepsi dünya yaratılmadan ilkin, ezelde bölme edilmiştir. Kalbin rızkı dini ilimdir. Namaz içsel bir rızktır.
İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu benzer biçimde, her insanoğlunun bedeninin ve ruhunun rızkları da bellidir. Rızk asla değişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yemeden, bitirmeden ölmez. Rızk, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat gene rızk için çalışmak dinimizin emridir.
İnsanlar beşe ayrılır
İnsanlar rızkı kazanmada inanç yönünden beşe ayrılır:
1- Rızkın yalnız çalışmaktan geldiğine inanır. (Kâfirler)
2- Rızkın hem Tanrı’tan, hem de çalışmaktan geldiğini sanır. (Müşrikler)
3- Rızkın Tanrı’tan geldiğini bilir; fakat rızkı verir mi vermez mi kaygı içindedir. (Münafıklar)
4- Rızkın Allahü teâlâdan geldiğine inanır fakat, çalışırken Tanrı’a asi olur. (Fâsıklar)
5- Rızkın Tanrı’tan geldiğine ve çalışmanın, sebebe yapışmak olduğuna inanır. Çalışırken, Allahü teâlâya asi olmaz, haram işlemez. (Salih müminler)
Hak teâlâ buyurdu ki:
(Ya Musa, bir kimse kendine verdiğim nimeti benden bilip kendinden bilmezse, nimetlerimin şükrünü eda etmiş olur. Eğer rızkını kendi emek harcaması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur.)
Tanrı rızka kefildir
Sual: Tanrı rızka kefil midir? Kefilse niye rızık için çalışılıyor?
CEVAP
Allahü teâlâ, her insanın rızkına kefildir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur.) [Hud 6]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Rızık için üzülme! Takdir edilen [ezelde ayrılmış olan] rızık seni bulur.) [İsfehani]
Bir hadis-i kudsi de şöyledir:
Halaktüke li-nefsi, fela tel’ab,
Ve tekeffeltü, bi rızkıke fela tet’ab.
Manası: Seni kendim için yarattım, başka şeyle oyalanma! Kefil olduğum rızık için endişelenme!
Allahü teâlâ rızka kefil; fakat emek harcamayı da emretmiştir. Çalışmak rızkın gelmesine sebeptir. Emek harcamadan rızık beklemek Allahü teâlânın emrine aykırıdır.
Yer altı zenginlikleri
Sual: İmam-ı Beyhekî’nin naklettiği (Rızkı, yerin derinliklerinde arayın!) hadisi, acaba maden aramayı mı bildiriyor?
CEVAP
Bilmiyoruz, maden olabilir, petrol yada doğalgaz olabilir. Ziraatta toprağın iyi işlenmesi olabilir. Hepsi birden de olabilir. Bilmediğimiz başka bir şey de olabilir. Kati olarak şudur demek yanlış olur.
Helal ve haram rızık
Sual: Rızık nedir? Haram olan şeyler de rızka dâhil midir?
CEVAP
Yiyip içilen, kullanılan ve faydası görülen şeylerin hepsi rızıktır. Yiyip içilmezse, kullanılmazsa ve faydası görülmezse, bizim malımız ve mülkümüz olsa da rızka dâhil değildir. Diyelim ki, iki ekmek aldık, birini yedik, birini yemeden öldük. Bir tek yediğimiz rızıktır. Bir ev satın aldık, içinde oturmadık yada kiraya verip parasını almadık, hatta parasını alsak bile, o parayı harcayıp faydalanmadıysak, o bizim rızkımız değildir.
Rızık denince genel anlamda yiyecek şeyler anlaşılır. Ev, giyim eşyası, kullandığımız ve faydalandığımız her mal rızıktır. Hatta haramdan kazanılsa bile rızıktır.
Aklı esas alan Mutezile sapık fırkası, (Haram şey rızık değildir) demişse de, Ehl-i sünnet âlimleri, (Helal da, haram da rızıktır) buyuruyor. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(Elbet, hiçbir kul, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez. O halde rızkınızı ararken güzel bir yol tutun, helali alın, haramdan kaçın!) [Hâkim]
Rızkı düşünmek
Sual: Tanrı rızka kefil olduğuna gore, emek harcamadan rızık beklemek caiz midir?
CEVAP
Allahü teâlâ rızka kefildir, fakat emek harcamayı da emretmiştir. Çalışmak rızkın gelmesine sebeptir. Emek harcamadan rızık beklemek Allahü teâlânın emrine aykırıdır. Rızık için emek harcamayı sebep kılmıştır. Emek harcamadan rızık bekleyen, açlıktan ölebilir. Bu durum karşısında bir ihtimal, (Hani Tanrı rızka kefildi, rızıklar ezelde takdir edilmişti) diyen çıkabilir. Bu durumu Allahü teâlâ ezelde biliyordu. Bu kul çalışmayacak ve açlıktan ölecek diye kaderine yazılmıştır. Çalışmak rızkı artırmaz, fakat rızkın gelmesine emek harcamayı sebep kıldığı için bu emre uymak şarttır.
İmam-ı Ahmed hazretleri tembih isteyen birine buyurdu ki:
Hak teâlâ, senin ve tüm âlemin rızkına kefildir. Rızık için [emre uyarak çalışıp tedbir aldıktan sonra] düşünmeye asla lüzum yoktur, şu sebeple Cenab-ı Hak tarafınca tüm rızıklar bölme edilmiştir. Emek vererek, hissene düşen rızka kavuşursun. Bir sadakaya on misli sevab verildiğine gore, çalışana karşılığı verileceğine asla kuşku yoktur. Cehennemde azap yapıldığını bilen, günah işlemeye iyi mi cesaret eder? Tüm işler, Hak teâlânın takdiri iledir. Fakirim diye zenginlere haset etmenin, canını sıkmanın hiçbir faydası olmaz. Bir hadis-i şerif meali:
(Hak teâlâ, çalışan bir kuluna azca rızık verse, o kul da, isyan etmeyip yoksul hâline sabretse, Hak teâlâ, bu kulla iftihar edip, meleklerine “Tanık olun, bu kulumun her lokmasına Aden-i a’lada bir köşk ve bir aşama kayra ederim” buyurur.) [İslâm Ahlâkı]
Rızıklar, ezelde takdir edilmiştir
Sual: Maddi ve içsel rızıklar, insan daha dünyaya ulaşmadan önce takdir edilmiş midir?
Yanıt: Allahü teâlâ, her insanoğlunun ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu benzer biçimde, her insanoğlunun bedeninin ve ruhunun rızıkları da bellidir. Rızık asla değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yemeden, bitirmeden ölmez. Bir kimse, Allahü teâlâ buyruk etmiş olduğu için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona verimli olur. Bu emek harcamaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak etmiş olduğu yerlerde ararsa, gene ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazanılmış olduğu günahlar da, onu felaketlere götürür.
Zamanımızda, zamana, modaya uymadan olmuyor diyerek, çocuklarını, para kazanmak için haram bölgelere gönderenler çoğalmaktadır. Aç kalmalarından korkarak, onlara dinlerini öğretmiyor, Kur’ân-ı kerim okutmuyor, yavrularını cahillerin ellerine bırakıyorlar. Evlatları dinsiz, imansız yetişiyor. İstikballerini, geleceklerini kazansınlar diyerek, namuslarının, hayalarının yok edilmesine hangi vicdan razı olur? Sıkıntılar çekerek, ezelde ayrılmış olan rızıklarına kavuşuyorlar. “Namaz karın doyurmuyor, kızların ev işlerini öğrenmesi, ekmek parası getirmiyor. Zamana uymazsak, dine bağlı kalırsak sürünürüz” benzer biçimde çılgınca konuşanlar da oluyor. Oysa, oğullarına, ufak iken dinleri, imanları öğretilir, Kur’ân-ı kerim okutulur ve bundan sonrasında da, Allahü teâlânın emirlerine uygun olarak para kazanmaya çalıştırılırsa, gene aynı rızka, hem de kolayca, rahatça ulaşırlar. Anaları, babaları ve çocuklar hem sevap kazanır, hem de kazançlarının hayrını görürler. Dünyada ve ahirette mesut olurlar. Bu sebeple aklımızı başımıza toplayıp, rızıklarımızı helal yoldan aramalıyız.