CEVAP
En güzel demek, ilme doğrusu şartlarına uygun ve ihlasla yapmak anlama gelir. Eğer o iş ilimsiz ve ihlassız ise güzel olması imkansızdır. İhlas, yalnız Tanrı rızası için yapmak anlama gelir. Bir kimsede ilim yada ihlastan biri yoksa meydana getirilen iş kıymetsizdir.
İlimsiz fakat ihlaslı işe, Hazret-i Mevlana şu örneği verir:
Ormanda bir ayının ayağı, kütük arasına sıkışır, kurtaramaz. Biri bunu görüp, ayının ayağını kütüğün arasından çıkarır. Ayı da kendisine iyilik eden bu adama, ormandaki arıların yapmış olduğu petekleri alıp getirir. Adam balı yiyince orada uyumaya adım atar. Fakat sinekler, insanın yüzüne konarak rahatsız eder. Ayı ise, adam rahat uyusun diye sinekleri kovmaya çalışır. Bakar kovmakla gitmiyor, sinekleri öldüreyim bari diye, devasa bir taş alıp, insanın yüzüne konan sineklere vurur. Insanın başı ezilir. Ayı, ilim sahibi olmadığı için, sineklere vurmuş olduğu taşın adama zarar vereceğini düşünemez. Ayının niyeti iyi idi, doğrusu ihlaslı ve samimi idi, sadece bilimsel olmadığı için yanlış iş yapmış oldu.
Büyüklerimiz, (Amelsiz ilim vebal, ilimsiz amel sapıklıktır) buyurmuştur. İyi iş demek, ilim ve ihlasla meydana getirilen ve ahirette faydası görülen iş anlama gelir.
Şu âyet-i kerime de, ahirette bizlere iyi işlerin yarar vereceğini bildiriyor:
(İnsana, sadece dünyada çalışıp [ihlasla] yapmış olduğu işler [ahirette] yarar verir.) [Necm 38, 39]
Şu iki hadis-i şerif de ihlaslı amelin önemini vurguluyor:
(Allahü teâlâ sadece ihlasla meydana getirilen ameli kabul eder.) [Dare Kutni]
(İhlas ile meydana getirilen azca amel, kıyamette sana yetişir.) [Ebu Nuaym]
Şu iki hadis-i şerif de ilmin önemini konu alıyor:
(İlimle azca amel yararlı olur, ilimsiz oldukça amelin kıymeti olmaz.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ, ilimsiz ameli kabul etmez.) [B. Arifin]
Demek ki, iyi iş; ilim ve ihlasla meydana getirilen iştir.
İhlassız, yalnız ilimle doğrusu şartlarına uygun meydana getirilen işin, dünyada faydası görülürse de, ahirette faydası olmaz. Sonsuz yaşam için faydasız işe de iyi iş denmez.