CEVAP
Devletimizde bu tür vakaları, devletimizin güçlendiği, milletimizin birlik beraberlik içinde olduğu zamanlara denk getirmeye çalışıyorlar. Vatan ve millet düşmanlarının oyununa gelen kimseler, bu şekilde işlere alet olabilir. Yoksa aklı başındaki bir Müslüman, bu şekilde bir işe kalkışamaz! Peygamber efendimizin Müslüman olmayanlara bilhassa Hristiyanlara verdiği emanı oldukça kimse bilir. Resulullahın bu husustaki bir mektubu özetle şöyledir:
(Bu yazı, Abdullah oğlu Muhammed’in tüm gayrimüslimlere verdiği sözü belirtmek için yazılmıştır. Kim ki, bu ahdin aksine hareket ederse, ister sultan, ister başkası olsun Allahü teâlâya karşı isyan ve din-i İslam ile alay etmiş sayılır ve Allahü teâlânın lanetine layık olur. Kendi dinine bakılırsa ibadetle meşgul olan gayrimüslim din adamları yada bir gezgin, benim korumam altındadır. Onlara zor kullanmayın. Onların dini reislerini makamlarından indirmeyin! Onları yakarma ettikleri yerden çıkartmayın! Gezi edenlerine engel olmayın! Bunların manastırlarını, kiliselerini yıkmayın! Buna riayet etmeyen, Allahü teâlânın ve Resulünün emrini dinlememiş olur. Kendileriyle bir görüşme yapılınca, acıma, iyilik ve şefkatle hareket edilmelidir. Onları, daima acıma ve şefkat kanatları altında koruyun! Onların kiliselerinde, kendi dinlerine bakılırsa yakarma etmelerine engel olmayın! Her kim ki, Allahü teâlânın bu emrine itaat etmez ve bunun zıddına hareket ederse, Allahü teâlânın ve Resulünün emirlerine isyan etmiş sayılır. Bu sözleşme kıyamete kadar değişmeden devam edecek. Hiçbir kimse, bunun aksine bir harekette bulunmasın!) [Bunun aslı, Dergi-i Münşea-tus-salâtin kitabındadır.]
Bu tarz şeyleri bilen bir Müslümanın, gidip de, kendi aklı ve düşüncesi ile bir Hristiyan’ı öldürmesi iyi mi mümkün olur? Ek olarak, ortada yanlış bir durum olsa bile, bunun iyi mi düzeltileceği, her insanın her şeye müdahale edemeyeceği, din kitaplarımızda da açıkça yazılıdır.
Elle, güç kullanarak kötülüklere engel olmak; devletin [polisin, askerin] görevidir. Sözle, yazıyla bildirmek, âlimlerin vazifesidir. Kalble yakarış etmek ise, her müminin vazifesidir. (Birgivi, Hadika)
Görüldüğü şeklinde, ortada kanunlara aykırı bir durum var ise, kısaca kabahat işleniyorsa bile, her insanın kendi düşüncesi ile, buna müdahale etmesi uygun olmaz. Buna çapulculuk, eşkıyalık ve düzensizlik denir. Bu şekilde işlere bulaşan fitneye sebep olmuş olur. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana Tanrı nalet etsin!) [İ. Rafii]
(Kıyamet kopmadan ilkin, her yeri fitneler kaplayacak. Fitne, ortalığı karanlık gece şeklinde meydana getirecek. O süre oturmak, ayakta kalmaktan hayırlıdır. Yürüyen, koşandan iyidir. O süre oklarınızı kırın! Yaylarınızı kati. Kılıçlarınızı taşa çalın! O süre, evinize biri ulaşınca, Âdem nebinin iki oğlundan iyisi şeklinde olsun. [Yani öldüren değil, öldürülen olsun]. [Ebu Davud, Tirmizi]
Yakarma yerine silaha sarılmak, düzensizlik ve fitne olur. (Fitne çıkaranlara nalet olsun) buyurulmuştur. Fitne; düzensizlik, bozgunculuk, bölücülük anlama gelir. İslam âlimleri buyuruyor ki:
Fitne, Müslümanlar içinde bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak anlama gelir. (Hadika, T. Muhammediye)
Fitne çıkarmak haramdır. Kur’an-ı kerimde, fitne çıkaranların Cehenneme atılacağı ve hadis-i şerifte de, fitne çıkarana Allahü teâlânın nalet edeceği bildirilmektedir. (Berika)
Bir önceki yazımız olan İşi en güzel yapmak başlıklı makalemizde guzel ve yapmak hakkında bilgiler verilmektedir.