CEVAP
Hıkd, başkasından nefret etmek, ona karşı kin beslemektir. Kendine tembih verene kin beslemek haramdır. Onu sevmek, ona saygı etmek gerekir. Oysa o, kendisi ile aynı derecede yada daha üstün olana kızar. Bir şey yapmak elinden gelmediği için, ona karşı kibirlenir. Tevazu gösterilmesi gerekene tevazu edemez. Onun haklı sözlerini, tavsiyelerini kabul etmez. Her insana karşı ondan daha üstün bulunduğunu göstermek ister. Ona eziyet verse de, özür dilemez.
Zulüm edene karşı hıkd haram değildir. Bir alacaklı ölse, bunun hakkı vârislerine ödenmese, kıyamette ödetilir. Zalimi af etmek efdaldir. Uhud gazasında Resulullah efendimizin kutsal yüzü yaralanıp, kutsal dişi kırılınca, Eshab-ı kiram oldukça üzüldüler. Yakarış et, Allahü teâlâ, cezalarını versin dediler. (Nalet etmek için gönderilmedim. Hayır yakarış etmek için, her mahluka acıma etmek için gönderildim) ve (Ya Rabbi, bunlara hidayet et, tanımıyorlar, bilmiyorlar) buyurdu. Düşmanlarını af etti. Nalet etmedi.
Zulüm edeni af etmek, hilmin, merhametin ve şecaatin en üstün derecesidir. Kendisine iyilik etmeyene armağan vermek de, ihsanın en üstün derecesidir. Fenalık edene ihsanda bulunmak, insanlığın en yüksek derecesidir. Bu sıfatlar, düşmanı dost yapar.
Şeyh İbn-ül Arabi diyor ki:
(Fenalık edene iyilik icra eden kimse, nimetlerin şükrünü yapmış olur. İyilik edene fenalık icra eden kimse, küfran-ı nimet etmiş olur.)
Hakkını alandan, yalnız hakkını geri almak, fazlasını almamak, (İntisar) olur. Af etmek, adaletin yüksek derecesi, intisar ise, aşağı derecesidir. Hakkaniyet, salihlerin en yüksek derecesidir.
Af etmek, kimi zaman zalimlere karşı aczi izah edebilir. Zulmün artmasına sebep olabilir. İntisar, daima zulmün azalmasına, hatta yok olmasına sebep olur. Bu şekilde zamanlarda, intisar etmek, af etmekten daha efdal, daha sevap olur.
Hakkından fazlasını geri almak zulüm olur. Zulmedenlere azap yapılacağı bildirilmiştir. Zalimi af eden, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur. Zalimden hakkı kadar geri almak, hakkaniyet olur. Kâfirlere karşı hakkaniyet yapılır. Fakat gücü yettiği halde af etmek, güzel ahlaktır.
Resulullah efendimiz, bir kimsenin zalime ah etme ettiğini görünce, (İntisar eyledin!) buyurdu. Af eyleseydi, daha iyi olurdu. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Üç şey kendisinde bulunan kimse, Cennete dilediği kapıdan girecektir: Kul hakkını ödeyen, her namazdan sonrasında onbir kez ihlas suresini okuyan, katilini af ederek ölen.) [Berika]Zulmün çokluğu kadar affın sevabı oldukça olur.
Hıkddan hasıl olan kötülükler çoktur. Hıkd eden kimse, kara çalma, yalan ve yalancı şahitlik ve gıybet ve sır ifşa etmek ve alay etmek ve haksız olarak incitmek ve hakkını yiyecek ve ziyareti kesmek günahlarına yakalanır.
Bir önceki yazımız olan Her kötülüğün tek ilacı başlıklı makalemizde kotulu hakkında bilgiler verilmektedir.