Anasayfa » Ahlak bilgileri » Cimrilik

Cimrilik

Sual: Pinti âlim olur mu?
CEVAP
Bilgili olmak ayrı şey, bilimsel ile amel etmek ayrı şeydir. Dünyada meydana getirilen bir iyiliğe ahirette 700, hatta daha çok sevap verileceğine inanan kimse, eli açık olmaya çaba eder. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Tanrı katında, eli açık bilgisiz, pinti âlimden daha kıymetlidir.) [Deylemi]

(Cimrilikle inanç, bir kulun kalbinde asla beraber bulunamaz.) [Nesai]

(Pinti oldukca yakarma etse de, Cennete girmez. Eli bol, oldukca günah işlese de Cehenneme girmez.) [R. Nasıhin]

Bu hadis-i şerifler müminler için açıklanmıştır. Kâfir eli açık de olsa Cennete giremez.

[Not: (Pinti, Cennete girmez), (Cimrilik küfürdür) şeklinde hadis-i şerifleri açıklaması ile beraber okumalıdır. Açıklamasız okunursa yanlış anlamaya sebep olur. Cimrilik her ne kadar fena ahlaktan ise de, imansızlık değildir. (Pinti, günahının cezasını çekmedikçe Cennete giremez) anlamına gelir. Hatta sevabı günahından oldukca gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider. Affa ve şefaate uğrayarak da Cennete gidebilir.

(Eli bol Cennete yakındır) hadis-i şerifi de böyledir. Doğrusu cömerdin imanı yoksa sonsuz olarak Cehennemde kalır. İmanı var ise, sevapları fazla ise Cennete gider. Ehl-i sünnete bakılırsa, iyilik eden muhakkak Cennete, fenalık eden muhakkak Cehenneme gider diye bir şey yoktur. Bir müminin günahı sevabından oldukca ise, affa ve şefaate de uğramamışsa, günahının cezasını çektikten sonrasında Cennete gider. İmanı olmayan kimsenin ise, ne yaparsa yapsın, hiçbir iyiliği onu Cehennemden kurtaramaz. (İslam Ahlakı)]

Tamah ve cimrilik
Sual:
Cimrilikle tamah aynı mıdır, bunlardan kurtuluş yolu var mıdır?
CEVAP
Tamah, mal toplama, biriktirme hırsıdır. Cimrilik ise, harcanması ihtiyaç duyulan yerde para harcamaktan kaçınmaktır. Cimriliğin içinde tamah da vardır. Her hastalığın çaresi vardır. Ilkin hastalığı teşhis etmek gerekir! Hastalık belli olunca ona bakılırsa ilaç verilir. Tanrı’tan korkan, fenalık işlemekten çekinir. Tamahın fena bulunduğunu bilen müslüman da bundan kaçar. Dinimizde mal sahibi olmak fena değildir. Kur’an-ı kerimde mala hayır adı verilerek övülmüştür. [Bekara 180]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Mal, salih kimse için ne güzeldir.) [Taberani]

Mal, kıymetli olduğundan onu israf etmek haramdır. Süfyan-ı Sevri hazretleri, malın insanoğlunun silahı bulunduğunu söyleyerek, insanoğlunun canını, malını, sıhhatini, dinini, şerefini mal ile koruyacağını bildirmiştir.
Dinimiz malı bu şekilde övmüş, fakat mal hırsını, mal sevgisini yermiştir. Varlıklı olmak başka, mala muhabbet başkadır. Tamah mala muhabbettir. Tamahkâr malını hayırlı işlerde kullanamaz. Mal sevgisinin fena bulunduğunu bildiren hadis-i şeriflerden birkaçı şu şekilde:
(İnsan yaşlandıkça, iki şeyi gençleşir: Uzun yaşama arzusu ve mal sevgisi.) [Buhari]

(Mal ve makam sevgisinin, müminin dinine vereceği zarar, iki aç kurdun, koyun sürüsüne vereceği zarardan daha fazladır.) [Bezzar]

(Sakın tamahkâr olmayın! Tamah, fakirliğin tâ kendisidir.) [Taberani]

(Kanaat eden, en oldukca şükredenlerden sayılır.) [İbni Mace]

(Aza kanaat etmeyen, oldukca ile doymaz.) [Beyheki]

(Mal ve mevki sevgisi, suyun sebzeyi yeşertmesi şeklinde kalbde nifakı yeşertir.) [İ. Gazali]

(İnsanoğlunun iki dere dolusu altını olsa, üçüncüsünü isterdi. Onun gözünü sadece bir avuç toprak doyurur.) [Buhari]

(Zenginlik, mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir.) [Buhari]

Kur’an-ı kerimde bildiriliyor ki, İbrahim aleyhisselam, (Ya Rabbi, beni ve çocuklarımı puta tapmaktan koru!) diye yakarma etmiştir. Puttan maksat para sevgisidir. Demek ki, parayı sevmek, puta tapmak gibidir. Bunun için (Paraya tapan helak oldu) buyuruldu. (Altın ve gümüşün kulu helak oldu. Sürçmedi, tamamen helak oldu) hadis-i şerifi, parayı oldukca sevenlerin akıbetini haber vermektedir. (Tirmizi)

Kanaat şeklinde zenginlik olmaz. (Âlim ilme, tamahkâr da mala doymaz) buyuruldu.

İnsan, genel anlamda cimridir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(De ki, “Eğer Rabbimin rahmet hazineleri sizin olsaydı, tükenir korkusuyla gene de vermeyip cimrilik ederdiniz.” Hakikaten insan oldukca cimridir.) [İsra 100]

(Tanrı’ın kayra etmiş olduğu mal ile cimrilik yapanlar [zekât vermeyenler] iyi yaptıklarını [zengin kalacaklarını] mı zannediyorlar? Oysa kendilerine fenalık ediyorlar. Cimrilik edip vermedikleri o mallar, [Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde] boyunlarına dolandırılacaktır.) [A. İmran 180]

Cimriliğin zararları
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilik, helak edicidir.) [Taberani]

(Allahü teâlâ, yemin ederek cimrinin Cennete girmeyeceğini bildirdi.) [Tirmizi]

(Pinti abid olsa da, Cennete girmez.) [Taberani]

(En fena hastalık cimriliktir.) [D. Kutni]

(Pinti, o şekilde bir kedere boğulur ki, artık luk ve ferahlık yüzü görmez.) [İ. Gazali]

(Her sabah iki melekten biri, “Ya Rabbi, infak edene karşılığını ver!” diye, diğeri de, “Cimrilik edenin malını helak et!” diye yakarma eder.) [Buhari]

(“Hakkımın zerresinden vazgeçmem” demek cimrilik için kâfidir.) [Hakim]

(Kaybetmiş olduğu dünyalığa üzülen, Cehenneme yaklaşmış olur.) [İ. Gazali]

(Ya Rabbi cimrilikten sana sığınırım.) [Müslim]

Muharebede ölen oğlu için (Vah şehidim) diye ağlayan hanıma, Peygamber efendimiz, (Şehit bulunduğunu nereden biliyorsun? Bir ihtimal boş konuşur, kim bilir pinti idi) buyurdu. (E. Ya’la)

Cimriliğin tedavisi
Sual: Cimrilik niçin meydana gelir, tedavisi nasıldır?
CEVAP
Cimriliğin, öteki kalb hastalıkları şeklinde, ihlas noksanlığı, inanç zayıflığı ve hatta küfürle ilgisi vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilik küfürdendir, küfrün yeri de Cehennemdir.) [Deylemi]

Kur’an-ı kerimde de kâfirlerin cimrilik etmiş olduğu bildirilmektedir:
(Cimrilik eden, hem de her insana cimriliği tavsiye eden ve kendilerine Tanrı’ın fazlından verdiğini gizleyen kâfirlere hor ve hakir edici bir azap hazırladık.) [Nisa 37]

Cimrilik mal sevgisinden meydana gelir. Cimriliğin sebebi, uzun yaşama ümidi ile parasız kavuşamayacağı arzularıdır. Eceline üç gün kaldığını bilse, cimriye mal vermek zor gelmez. Fakat evlatları olur, onların yaşamasını kendi yaşaması şeklinde kabul ederse, cimriliği gene artar. Bu bakımdan çocuklar, cimrilik sebebi olabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuk, cimrilik sebebidir.) [Hakim]

Kur’an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Mallarınız, çocuklarınız, sizin için fitnedir, imtihandır.) [Tegabün 15]

(Mallarınız ve çocuklarınız, sizi Tanrı’ı anmaktan alıkoymasın!) [Münafikun 9]

Varlıklı cimriler
Kimi, oldukca zengindir, asla kimsesi yoktur, yaşlanmıştır, öldükten sonrasında, malının başkasına kalacağını da bilir. Buna karşın, sırf mala olan sevgisinden dolayı, zekât vermez, hastalansa doktora gitmez, birkaç ilaç almakla yetinir. Hatta kendi malını yemeye bile korkar. Para, insanı ihtiyacına ulaştıran bir araç olduğundan sevilir. Tatlıya ulaştıran her şey tatlıdır. Pinti, tatlıyı unutmuş görünüp, tatlı alacak parayı sever.

Malı, Tanrı yolunda harcamak için biriktirmenin ziyanı olmaz. Hadis-i şerifte (İyi hiç kimseye, malın iyisi ne güzel yakışır) buyuruldu. İyi yolda harcanmayan paranın vebali vardır. Taparcasına parayı sevmek kötüdür. Hadis-i şerifte (Altın ve gümüşün kuluna [paraya tapana] nalet olsun!) buyuruldu. (Tirmizi)

Her hastalık, sebebinin zıddı ile tedavi edilir. Nefsin çeşitli arzularından kurtulmanın, ilacı, aza kanaat ve sabırdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın kayra etmiş olduğu azca rızka, kanaat eden mümin, kurtuluşa ermiştir.) [Müslim]

(Kanaat tükenmez hazinedir.) [Beyheki]

(Allahü teâlâ kanaat edeni, kanaatkâr yapar.) [Taberani]

(Aza kanaat etmeyen, oldukca ile doymaz.) [Beyheki]
Aza kanaat etmeyen bir çok bulamaz.

Evlatlarının fukara kalacağı korkusunun ilacı ise, cimrilikle varlıklı olunamayacağını, bıraktığı malları boşa harcayabileceklerini, hatta kimi zaman servetin fena yollara sevk ettiğini, varlıklı olacaklarsa bir başka yerden buna kavuşacaklarını düşünmelidir. Her zenginin, miras sebebiyle varlıklı olmadığını, mirasa konanların ise, boşa harcadıklarını da bilmek gerekir. Evlatları iyi olursa, Allahü teâlânın onlara kâfi geleceğini, fena olurlarsa, bıraktığı malları, fena yollarda harcayacaklarını düşünmelidir!

Birçok cimrinin gafletle öldüğünü, özlem çektiğini, bıraktığı malı mirasçıların harcadığını göz önüne getirmelidir. Cimriliğin her bakımdan fena bulunduğunu düşünmelidir!

Aşırı mal sevgisinin ilacı, o maldan ayrılıp uzaklaşmaktır. Yararlı işte kullanmadığımız malı, denize atıp aşırı sevgisinden kurtulmak, cimrilikle saklamaktan daha azca zararlıdır. Bir malı cimrilikle saklamak, riya ile başkasına vermekten daha kötüdür.

Mal, yılan şeklinde, içinde hem zehir ve hem ilaç vardır. Malı kullanmayı bilmek gerekir. Doğrusu biz malı kullanmalıyız, mal bizi kullanmamalıdır!

Cimrilik, verilmesi gerekeni vermemektir. Örneğin yemeği olanın, aç komşusuna vermemesi, cimrilik olur. Cömertlik, cimrilikle israfın içinde orta yoldur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar harcadıklarında, ne israf, ne de cimrilik ederler; bu ikisi içinde orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]

Eli bol miyim, pinti miyim?
Sual:
Bir kimse, kendinin eli açık yada pinti bulunduğunu bilebilir mi?
CEVAP
Bir hiç kimseye verdiği şey zor gelmezse, eli açık sayılır. Zor gelirse eli açık sayılmaz. Mürüvvetin icapları ile iktifa eden, cimrilikten kurtulur. Mürüvvet, insanlık anlamına gelir.

Hazret-i Hasan da buyurdu ki: “Mürüvvet, kulun, dinini muhafaza edip nefsini korkutması, misafirini iyi karşılaması, münazaalarda, güzel davranması anlamına gelir. Ululuk ise, komşuya eziyet etmemek ve zorluklara göğüs germektir. Kerem de istemeden vermek, yerinde yiyecek yedirmek, saile yumuşak hareket etmek ve bolca vermektir.”

Zekâtı sevmiş olarak veren, kurban kesen cömerttir. Hadis-i şerifte, (Zekâtını sevmiş olarak veren, misafirini ağırlayan, darda kalana yardım eden cimrilikten kurtulur) buyuruldu. (Taberani)

Konuk ağırlamak
Malı saçıp savurmak ne kadar fena ise, malı korumak da o denli mühimdir. Misafire ikram etmek ise, malı korumaktan mühimdir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Konuk ağırlamayanda hayır yoktur.) [İ. Ahmed]

(En iyiniz, yiyecek yedireninizdir.) [Hakim]

(Allahü teâlâ, yiyecek yediren cömertle meleklerine övünür.) [İ. Gazali]

(Yiyecek sofrası misafirin önünde bulunmuş olduğu müddetçe, melekler, ev sahibine istigfar ederler.) [Taberani]

(Arkadaşına, arzu etmiş olduğu yemeği ikram edenin günahları affolur.) [Bezzar]

Bir insanoğlunun karnını bir sefer doyurmanın bile ne kadar önemli olduğu görülüyor. Birini yaşam boyu doyurmak yada öldükten sonrasında sonsuz olarak doyurmaya sebep olmak daha büyük sevaptır. Bunu esirgemek ise oldukca kötüdür. Onun için, (Cimrilerin en kötüsü, emr-i maruf ve nehy-i münker yapmayandır) buyurulmuştur.

Her bakımdan eli açık olmaya heves etmelidir! Zira, cimrinin malı felakete uğrar, eli açık de verdikçe, fazlası ile alır. Hadis-i şerifte (Cömerdin evine rızk, devenin göğsüne yaralanan bıçaktan daha sav gelir) buyuruluyor. (İbni Mace)

Yüksek tansiyonu olanın, hacamat yaptırması sıhhat açısından iyidir. Kan vermekle sağlığa, yeni kana kavuştuğu şeklinde, konuk de rızkı ile gelir, kırk gün bolluk bırakıp gider. Lüzumlu bölgelere vermekle, cömerdin eli daralmaz. Peygamber efendimiz, yemin ederek (Sadaka vermekle mal azalmaz) buyurdu. (Tirmizi)

Şeytan ise cimriliğe teşvik eder. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan fakirlikle korkutup, size cimriliği emreder.) [Bekara 268] Pinti, rızk için endişelenmemelidir! Her mahlukun rızkını Allahü teâlâ verir. (Her canlının rızkı Tanrı’a aittir.) [Hud 6]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Rızk için üzülme, takdir edilen rızk seni bulur.) [İsfehani]

(Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir.) [İbni Hibban]

Peygamber efendimize inanan, vermekle malın azalmayacağını bilen bir müslüman, iyi mi olur da, şeytana uyup cimrilik edebilir? Yahya aleyhisselam, (Şeytan pinti mümini sever, fâsık da olsa, cömertten nefret eder) buyuruyor. Bişr-i hafi hazretleri de (Cimriyle karşılaşanın kalbi katılaşır) buyuruyor. Hadis-i şerifte ise (Aman cimrilikten oldukca sakının! Sizden öncekileri cimrilik helak etmiştir) buyuruluyor. (Müslim)

Sual: Misafire fazla ikram yada yüksünerek hizmet etmek günah mıdır?
CEVAP
Misafire ikram oldukca sevaptır. Misafiri nimet bilmelidir. Her nimetin bir külfet karşılığı olduğu unutulmamalıdır! Külfetsiz nimet olmaz. Elbet misafirin sıkıntısı olur. Yüksünmeden hizmet etmelidir! Misafiri ganimet bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kavme hayır murat ettiğinde, onlara armağan olarak konuk gönderir. Konuk, rızkı ile gelir-gider. Allahü teâlâ da ev halkını mağfiret eder.) [Ebu Nuaym]

Hak teâlânın bir hediyesi olan misafire ikram etmelidir! Konuk gelmezse üzülmelidir! Zira hadis-i şerifte (Konuk girmeyen eve melek de girmez) buyurulmuştur. Konuk gelmemesini istemek doğru değildir. Zira Peygamber efendimiz (Konuk istemeyende hayır yoktur) buyurmuştur. Konuk için fazla ikram ve külfete girmemelidir! Konuk rahatsız olur. Hadis-i şerifte, (Konuk için külfete girmeyin, konuk bundan rahatsız olur. Misafirini küstüren Tanrı’ı küstürmüş olur. Tanrı’ı küstürene de Tanrı buğzeder) buyurulmuştur. (İbni Lal)

İktisadın önemi
Sual:
İktisat eden pinti sayılır mı?
CEVAP
Cimrilik de, israf şeklinde fena huydur. Dinimiz, her işte orta yolda olmayı, ekonomi etmeyi emreder. Aza kanaat eden, nafakasını kolay temin eder, geçim sıkıntısı çekmez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, tok gözlü olanı varlıklı eder.) [Buhari]

(Müminin izzeti, insanlara karşı tok gözlü olmasıdır.) [Hakim]

(Kafi gelecek rızka haiz olan ve Allahü teâlânın kendine verdiği rızka kanaat eden müslüman kurtulmuştur.) [Müslim]

(Hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayan kanaatkâr müslümana ne mutlu!) [Tirmizi]

(Müjde o hiç kimseye ki, hidayete kavuşmuş, müslüman olmuş, maişeti de kafi gelecek kadardır ve buna kanaat etmiştir.) [Tirmizi]

(Yoksul-zengin hepimiz kıyamette “Keşke dünyada, geçinecek miktardan fazla malım olmasaydı” diyecektir.) [İbni Mace]

(Şüphelilerden sakın ki, insanların en abidi olasın! Kanaat et ki, en oldukca şükredenlerden olasın! Kendin için sevdiğini başkaları için de sev ki, hakiki mümin olasın!) [İbni Mace]

(İnsan, elindeki ihtiyacına yeterken, kendini azdıracak olan daha çok mal ister. Aza kanaat etmez, oldukca ile de doymaz. Ey insanoğlu, vücudun afiyette ve günlük ihtiyacın mevcut olarak sabahlarsan, artık bu sana kâfi gelir.) [Beyheki]

Tamahtan kurtuluş yolu
Kanaatkâr kimse, ekonomi da ederse, tamahkârlıktan kurtulur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İktisat eden, sorun çekmez.) [Taberani]

(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki]

(İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib]

(Önlemli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi]

(Geçimde ekonomi etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud]

(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar]

Rızk için kaygı
İnsan, rızk için endişeye düşüp sıkıntıya girmemelidir! Her mümin, rızkı Tanrı’ın verdiğine inanıp, Ona güvenmelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbin, rızkı dilediğine bolca verir, dilediğine daraltır. Elbet O, kullarının her hâlini bilir. O, her şeyi oldukca iyi görür. Geçim endişesi ile çocuklarınızı öldürmeyin! Onların da, sizin de rızkınızı veren biziz. Onları öldürmek hakkaten büyük günahtır.) [İsra 30, 31]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ey insanoğlu, rızkınızı güzel yollardan arayın! Hepimiz takdir edilenden fazla rızka kavuşamaz. Takdir edilen rızka kavuşup onu yemedikçe de dünyadan göçmez. İstemese de rızkı kendine verilir.) [Hakim]

(Cebrail aleyhisselam bildirdi ki, rızkını yemeden kimse ölmez. O şekilde ise Tanrı’tan korkun, rızkınızı güzel yollardan arayın!) [Hakim]

Peygamber efendimiz, (Eğer Tanrı korkusunu kendinize ana para edinirseniz, rızkınız, ticaretsiz ve sermayesiz gelir) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu: (Kim Tanrı’tan korkarsa, Tanrı ona bir çıkış yolu kayra eder ve rızkını ummadığı yerden gönderir.) [Taberani- Talak 2,3]

Yalan ve cimrilik
Sual:
Bir hadis-i şerifte, (Her işittiğini söylemek yalan olarak yeter. Hakkımın zerresinden vazgeçmem demek de cimrilik olarak yeter) deniyor. Her işitilen doğru olsa da mı yalan oluyor? Bir de hakkını almak, niye cimrilik oluyor?
CEVAP
Her duyduğunu söyleyen, duyduğunu yanlış anlamış olabilir, ilave çıkarma yapabilir, neticede yanlış şeyler söyler. Oldukca söyleyenin her sözü mubah olsa bile, malayani ile uğraşmak caiz olmaz. Onun için her işittiğini söylemek çeşitli sebepler yüzünden caiz değildir. Oldukca söz hakkında oldukca söz vardır. Birkaçı şöyledir:
Oldukca mal haramsız, oldukca söz yalansız olmaz.

Söz insanoğlunun terazisidir. Fazlası ziyandır.

Oldukca konuşmak dostluğu bozar.

Oldukca konuşanın gafı da oldukca olur.

Söz gümüşse sükût altındır.

Konuşmakla ilgili birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Oldukca konuşan oldukca yanılır.) [Taberani]

(Dilini tutan kurtulur.) [Tirmizi]

(Rahat isteyen sussun!) [Ebu-ş-şeyh]

(Selamet isteyen, dilini tutsun!) [İ.Ebid-dünya]

(Susmak, hikmettir.) [Deylemi]

(En makbul amel dilini tutmaktır.) [Taberani]

(Dilini tutan, şeytanı yenik eder.) [Taberani]

(Sükût eden bir mümine yakın olun! O hikmetsiz değildir.) [İbni Mace]

(Kurtuluş için dilini tut.) [Tirmizi]

(Kişiyi Cehenneme sürükleyen dilidir.) [Tirmizi]

(Dilini tutmayan, tam imana kavuşamaz.) [Taberani]

(Oldukca konuşmak kalbi karartır.) [Beyheki]

(Kusurların bir çok dildendir.) [Taberani]

(En iyi şey, dilini tutmaktır.) [Taberani]

Cimrilik, verilmesi gerekeni vermemektir. Zerre haktan vazgeçmeyen kimse, iyi mi gönül rahatlığı ile zekâtını verebilir? Sadaka verebilir? Muhtaçlara ihsanda bulunabilir ki? Cimrilikten ve cimriliğe neden olan şeylerden sakınmalıdır. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Her sabah bir melek, “Ya Rabbi, infak edene bolca karşılık ver” der, bir melek de, “Cimrilik edenin malını helak et” diye yakarma eder.) [Buhari]

(Allahü teâlâ katında eli açık bilgisiz, pinti âlimden daha üstündür. Zira cimrilik en ağır hastalıktır.) [Dare Kutni]

(Aman cimrilikten son aşama sakının! Sizden öncekileri cimrilik helak etti.) [Müslim]

Demek ki oldukca konuşmak yalana sebep olur, hakkın zerresinin ardında koşmak da cimriliğe neden olur.

Cimrinin malı, kendine yâr olmaz
Sual: Halk içinde, cimrinin malı kendine yâr olmaz diye bir söz vardır. Bu sözün aslı var mıdır?
Yanıt:
Pinti diye, malının zekatını, tarlasından kaldırdığı mahsulünün uşrunu, Ramazan ayında sadakayı fıtrını vermeyen, vacip olduğu hâlde kurbanını kesmeyen ve çoluk çocuğunun nafakasını kazancına bakılırsa yapmayan hiç kimseye denir. Bu şekilde olan kimseler hakkında hazret-i Ebu Bekir buyuruyor ki:
“Cimrilerin malı, yedi beladan birine uğrar. Miras yiyen bir varisi, malını israf eder, onu Allahü teâlânın taatinden başka yerde harcar. Yada Allahü teâlâ o cimrinin üstüne bir zalimi musallat eder ve onun malını, onu hor ve zelil ettikten sonrasında alır. O cimriyi bir kösnü, arzu harekete getirir ki, o kösnü ile uygunsuz işler yaparak malını telef eder. Onda bir fikir meydana gelir, öğünmek için bir bina yapar yada faydasız bir harabeyi onarım eder, malını onlara sarf eder. Ya da dünya afetlerinden bir afet peyda olur. Malı suda gark olur, hırsız çalar yada ona sürekli bir dert erişir, malını doktorlara yedirir. Ya da da, malını bir mekânda, bir yerde saklar ve sonrasında da unutur.”

Bir önceki yazımız olan Az iyiliğe çok sevap başlıklı makalemizde iyili ve sevap hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.