CEVAP
Araplar şalvar giymediği benzer biçimde, Peygamber efendimiz de giymemiştir. Bazı kimselerin iddiası, seravil kelimesini yanlış olarak şalvar diye çeviri etmekten ileri geliyor. Nitekim cilbab kelimesini de çarşaf diye çeviri edenler olmuş, adamların de çarşaf giydirilmiş olduğu benzer biçimde komik iddialarda bulunulmuştur. Seravil, iç donu anlamına gelir. Çoğulu seravilat’tır.
Peygamber efendimizin izar giydirilmiş olduğu, seravil giymediği saygın eserlerde bildirilmektedir. Kalımlı efendi tarafınca çeviri edilen Mevahib-i ledünniyye adlı saygın eserde deniyor ki:
Fahri kâinat efendimizin, seravil denilen iç donu giydirilmiş olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir. Şu sebeple o vakit izar giyerlerdi. Seravil Arap giysisi değildi. Bazı âlimler, Fahri kâinat efendimizin seravil giymediğine kati olarak hükmetmişlerdir. İmam-ı Nevevi, Tehzibül esma kitabında, (Hazret-i Osman, asla seravil giymedi, sadece, şehit olduğu gün giymişti) demektedir.
Eshab-ı kiram, Resulullahın sünnetine uymak için can atarlarken, Hazret-i Osman’ın o gün hariç, seravil giymemesi, Fahri kâinat efendimizin giymediğine delalet eder dediler. Hazret-i Osman’ın o gün giyinmesi de kerametine delildir. Vaka günü giyinmesi, seravilin izardan daha iyi örtücü olduğu içindir. Bununla birlikte, Ebu Ya’la, zayıf bir senetle, Fahri kâinat efendimizin giymek için bir seravil satın aldığını bildirmektedir. Şifa haşiyesinde, (Peygamber efendimizin seravil giymesi ile ilgili ifade, kalem hatasıdır) denmektedir.
Mevahib-i ledünniyye’deki bu ifadeler gösteriyor ki, Peygamber efendimiz seyrek de olsa, seravil giymiştir. Bu seravil, iç donu anlamına gelir. Bildiğimiz şalvarlarla bir alakası yoktur. Osmanlı, seravil de, şalvar da giymiştir. Elbise şekli sünnet-i zevaiddir, mubah âdetlere uymakta sakınca olmaz. Osmanlı şalvar giymekle sünnete muhalif iş yapmış değildir. Âdet olan yerlerde şalvar giyinmek iyidir.
Seravil [iç donu] hakkında bildirilen hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Ümmetimden seravil giyen bayanlara, Tanrı rahmet eyleye. Ey insanoğlu kendinize seravil edinin. Bu tesettür için fazlaca elverişlidir ve kadınlarınız da dışarı çıkarken bununla korunsun.) [Bezzar, İbni Adiy, Abdürrezzak, İ. Rafii, İ. Asakir]
(Arz [yer yüzü], seravil ile namaz kılanlara istigfar eder.) [Deylemi]
(Ehl-i kitaba karşıcılık edin, seravil ve izar giyinin.) [İ. Ahmed, Taberani]
(İhramlı kimse izar bulamazsa seravil giyer. Nalın bulamazsa topuksuz mest giyer.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, İbni Mace, Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani]
(İhramlı; kamis, imame, seravil, bornoz ve mest giymesin, nalını olmayan, topukları kesik mest giyebilir.) [Buhari, Müslim, İbni Mace, Nesai, Tirmizi, İ. Malik]
Kamis = gömlek,
imame = sarık,
nalın = ayakkabı anlamına gelir.
İzar, belden altını örten;
rida ise, belden yukarısını örten giysidir.
İhramın da alt kısmına izar, üst kısmına rida denir. İzar, bir tür peştamal, rida ise bir tür gömlektir.