CEVAP
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen] ziyan etti.) [Beyheki]
(İki günü eşit olan aldanmış; bugünü dününden fena olan ise lanetlenmiştir.) [Beyheki]
Dünya işlerinde olduğu benzer biçimde, din işlerinde de ilerlemek gerekir. Her gün aynı ibadetleri meydana getiren, örnek olarak her gün beş zaman namaz kılan zararda değildir.
İbadetlerin kıymeti, niyete, ihlâsa ve imanın kuvvetine, parlaklığına göredir. Doğrusu imanı parlak, niyeti muntazam ve ihlâsı fazlaca olanın ibadeti daha kıymetlidir. İhlâsla ibadetlere devam edilince, her gün inanç daha kuvvetlenir, daha parlar ve böylece ibadetlerin kıymeti de artar. İbadetlerin kıymeti de, miktarıyla değil, keyfiyetiyle ölçülür. Her gün aynı iş yapılsa da kıymetleri değişik olur. Sözgelişi Hazret-i Ebu Bekr’in iki rekât namazı, tüm Müslümanların namazları toplamından daha faziletlidir. Eshab-ı kiramın tamamının imanları fazlaca güçlü, daha parlak olduğu ve ihlâsları da fazla olduğundan, onların iki rekât namazının sevabı bizim yaşam boyu kıldığımız namazların sevabından daha fazladır.
Şu hâlde, zarar etmemek, her gün ilerlemek için imanı parlatmak, kuvvetlendirmek gerekir. İhlâsla yakarma ettikçe, imanın parlaklığı artar. Bu bakımdan bugün kılınan iki rekât namaz, dün kılınan iki rekât namazdan daha faziletli olur. Günah işlemeyen ve ibadetini aksatmayan kimse, her gün kârdadır. Eğer ihlâsı noksansa, imanını parlatamamışsa yada çeşitli günahlar işleyerek imanının parlaklığını azaltmışsa, ibadetlerinin fazileti azalır, hep zararda olur.
Gittikçe imanı kuvvetlenecek yerde zayıflayanlar ziyandadır. Gıybet, yalan benzer biçimde bir günah işleyenin de sevapları azalacağından gene ziyanda olur.
Bu misallerden anlaşıldığına nazaran, bugün yirmi rekât namaz kılanın aldanmaması için, ertesi gün yirmi rekâttan fazla namaz kılması gerekmez. Zarar etmemesi için günah işlememesi, ihlâsla yakarma ederek imanının parlaklığını kaybetmemesi gerekir.
İki günü eşit olmak
Sual: (İki günü eşit olan aldanmış, bugünü dününden fena olan ise lanetlenmiştir) hadisine nazaran, her gün aynı ibadetleri meydana getiren zararda olmuyor mu? Her gün bir evvelkinden daha çok yakarma mi yapmak lazımdır? Diyelim bir cami yaptırdık, ertesi gün iki cami mi yaptırmak lazımdır?
CEVAP
İki günü eşit olmamak, zarara girmemek anlama gelir; bugün dünkünden daha fazlaca yakarma yapmak değildir. Her insanın belli bir sevabı vardır. Bugün fazlaca azca bir sevab da işlense, düne nazaran sevabımız artıyor anlama gelir. Sözgelişi dün 500 birim sevabımız var ise, bugün bir tek sevab işlersek 501 birim olur. Dünküne nazaran durumumuz iyi olmuş anlama gelir. Fazlaca azca da olsa, her gün sevabımızın artması lazım. Bugün fazlaca sevab işlediğimiz hâlde, çok da fazla günah işlersek, diyelim 50 birim sevab işledik, 60 birim de günah işlemişsek, 10 birim zarardayız anlama gelir. Toplam sevabımız olan 500 birimden bu 10 birim günahımız çıkınca 490 birim sevabımız kalıyor. İşte bu durumda, bugün zarar ettiğimiz için aldanmış oluyoruz. Demek ki, yalnız fazlaca sevab işlemek yetmiyor, sevabları götürecek günahlardan da sakınmak gerekiyor.
Birinin kalbini kırarak yada birini gıybet ederek onun günahlarını alınca fazlaca zarara uğramış oluruz. Günah işlemekten çekinilmezse, Tanrı saklasın, zaman içinde ibadetler sıfırlanabilir, hattâ günahları hafifçe görmeye başlayınca küfre girilebilir.
Her gün aynı ibadetleri meydana getiren, örnek olarak her gün beş zaman namaz kılan, günahlardan da sakınıyorsa zararda değil, üstelik fazlaca kâra geçmiş olur. Namaz kılmayan kimse, her gün zararını çoğaltmaktadır. Namaz kılmamak haram olduğundan, her gün dağlar benzer biçimde günaha girmektedir. Diyelim onun sevabları var ise, bu günahlar, o sevabları da alıp götürür. Namaz kılmayanın başka iyiliklerine aslına bakarsanız sevab verilmez, doğrusu, namaz kılmama günahı o sevabları alıp götürür.