CEVAP
(Yalnız Kur’an) diyenler, dinimizi içten yıkmaya çalışan mezhepsizlerdir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” seferilik mevzusundaki hükümleri de bildirmiş, mezhebimiz de açıklamıştır. Hadis-i şerifleri yok saymak fazlaca tehlikelidir. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekât olduğu, iyi mi kılınacağı, rükû ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram namazlarının kılınış şekli, zekât nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk detayları bilinemezdi. Kısaca hiçbir âlim, bu tarz şeyleri Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bu tarz şeyleri Peygamber efendimiz açıklamıştır. Mezhep imamları, hadis-i şerifleri açıklamasaydı, sünnet kapalı kalırdı. Sünneti, müctehid âlimler açıklamış, böylece mezhepler meydana çıkmıştır.
Peygamber efendimiz, Nisa sûresinin, (Yeryüzünde sefere çıkınca, namazı kısaltabilirsiniz!) mealindeki yüz birinci âyetini açıklamış, seferde namazlarını kısaltmış ve kısaltılmasını emretmiştir. Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Seferde namazı tamam kılan, mukimken tamamlanmamış kılan gibidir.) [Dâre Kutnî, İbni Neccar]
(Allahü teâlâ seferde, dört rekâtlı namazları iki rekât kılmayı emretmiştir.) [Tirmizî, Nesaî, Ebu Davud]
İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâ, Resulullah’ın diliyle, dört rekâtlı farzları, seferde iki rekât olarak kılmayı emretmiştir. (Müslim, Ebu Davud, Nesaî)
İbni Mesud hazretleri de, Resulullah’ın seferde yatsının dört rekât farzını iki rekât kıldığını bildirmiştir. (Buharî)
Oruç tutup bayılan birini gören Resulullah, “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Seferde oruç tutmak, taat ve yakarma değildir) buyurdu. (Buharî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî)
Eshab-ı kiramın büyüklerinden Abdullah İbni Ömer hazretlerine, (Nisa sûresinde, yalnız korku hâlinde ve seferde namazı kısaltmaya izin verildiği hâlde, niye namazları kısaltıyoruz?) diye sorulunca, (Resulullah, bizlere dinimizi anlatırken, seferde namazı iki rekât kılmayı öğretti) buyurdu. (Nesaî)
Hanefî uleması, bu hadis-i şerifleri ve benzerlerini kanıt alarak, seferde dört rekâtlı farzları iki rekât kılmanın vacib, dört rekât kılmanın ise günah bulunduğunu bildirmiştir. (Tahtavî)
(Tanrı, “Niye namazı azca kıldın?” demesin de, “Niye fazlaca kıldın?” derse desin, seferde namazı tam kılmanın mahzuru olmaz) ifadesi de fazlaca yanlıştır, ilmî değildir, bir mugalatadır, yanıltıcı bir sözdür. Dinde esas olan emre uymaktır, emre uymamak suçtur. Örnek olarak, sabah namazını iki yerine üç, akşam namazını üç yerine dört rekât kılsak bu namazlar asla sahih olmaz. Üstelik emre uymamanın ötesinde, Allahü teâlânın emrini değiştirmiş oluruz.
Bir önceki yazımız olan Kur'an ve sünnet başlıklı makalemizde sünnet hakkında bilgiler verilmektedir.