CEVAP
Kur’an-ı kerimin yedinci sûresidir, 206 âyet-i kerimeden meydana gelmiştir.
Kıyamet günündeki hesaptan sonrasında, sevabları ve günahları eşit olanlar A’raf denilen yerde bekleyecekler, fakat orada sürekli kalmayacaklardır. Peygamber efendimiz, onların Cennete girmesi için şefaat edecektir. 46.-50. âyet-i kerimelerde A’raf’ta bulunanlardan bahsedilmiş olduğu için, bu sûreye A’raf sûresi denmiştir.
Ek olarak sûrede, itikada ve öteki dini hükümlere ilişkin birçok esas bildirilmekte, bazı peygamberlerin kıssaları, ümmetlerinin halleri geniş olarak anlatılmaktadır.
A’raf ehliyle ilgili üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(A’raf üstünde bir ekip kimseler vardır ki, onlar Aden ehlini yüzlerinin beyazlığıyla, Cehennem ehlini, yüzlerinin siyahlığıyla tanırlar. Aden ehline, “Selamün aleyküm” diye seslenirler. A’raf ehli [henüz] Aden’e girmemişler, fakat oraya girmeyi arzu ederler. Gözleri Cehennemliklere çevrilince, “Ey Rabbimiz! Bizi zalimlerle [kâfirlerle] birlikte Cehenneme koyma” derler. A’raf ehli, yüzlerini tanıdıkları, dünyadayken kâfirlerin ileri gelenlerine, “Çokluğunuz, kibriniz, size yarar vermedi” derler.) [A’raf 46–48]