CEVAP
(Tesadüfen olmuştur) diyen beyinsizler iyi mi haklı olur? Tesadüfen ne olur ki? Sitemizde kâinatın yaratılışında tesadüflere yer olmadığı aklî ve nakli ilimlerle kanıtlama edilmiştir. Akl-ı selim sahibi olan, kâinatta yaratılmış gereksiz bir şey olmadığını anlamış olur. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Onlara Cehennemde şiddetli azap vardır.) [Sad 27]
(Sizi boş yere yarattığımızı ve huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız) [Müminun 115]
Göklerdeki gezegenlerin ve öteki varlıkların hikmeti bugün için anlaşılmayabilir. Bundan dolayı akıl bunu anlamaya uygun değildir. Bunun için Ziya Paşa şu şekilde demiştir:
İdrak-i meali bu ufak akla gerekmez,
Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.
Bir karıncayı yada bir buğday tanesini yaratmaktan âciz olan bir ateist, (Benim aklım, Ziya Paşa’nın söylediği benzer biçimde ufak değil, aklımla her şeyi ölçer, tartarım) diyor. Güneş’e ısı ve ışık nereden gelmiştir? Güneş ve Dünya boşlukta iyi mi durabiliyor? Belli bir hızla bu tarz şeyleri asırlardır kim döndürüyor? Yokken iyi mi var olmuş? Tüm bunların kendiliğinden olamayacağı, çok önemli bir gücün bu tarz şeyleri yarattığını iyi mi inkâr edilir? Güneşin ısısını her yıl bir miktar azaltan kim? Güneş, Dünya ve gezegenler bigün tamamen yok edilecektir. Bu tarz şeyleri kim yok edecektir? Yok olmasına kim engel olabilir?
Havadaki oksijen, karbondioksit benzer biçimde gazları belli oranda kim tutuyor? Oranları değişse yaşam olmaz. İnsan, bir canlıyı yaratmak şu şekilde dursun, ondaki ruhun mahiyetini bile bilmekten âcizdir. Ruhun mahiyetini anlatsın bakalım. Haddini bilmemek kadar küstahlık olmaz.
Başka bir ateist de, (İnsan maymundan geldi) diyor. (Maymun nereden geldi?) diye sorsanız, (Hücreden geldi) der. (Hücre nereden geldi?) denince, (Sudan geldi) der. (Su nereden geldi?) denince büyük (!) aklıyla yanıt vermekten âciz kalır. Her ateist bilsin ki, (Bu terazi bu sıkleti [ağırlığı] çekemez.)