CEVAP
Asla yanıt vermemenizi tavsiye ederiz; zira (Ahmağa verilecek en güzel yanıt susmaktır) buyuruluyor. Her eserin bir sahibi vardır. Ayın, güneşin, yıldızların, gezegenlerin, bitkilerin, hayvanların ve insanların kendi kendine tesadüfen bulunduğunu söylemek kadar büyük ahmaklık olur mu?
Gerçeği, iyiyi, güzeli, ateiste söylesek, faydası olur mu? Kesinlikle olmaz. Bundan dolayı Kur’an-ı kerimde, onların hakkı işitemeyecekleri, hakikatı göremeyecekleri, gerçekleri söyleyemeyecekleri açıkça bildiriliyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Kâfirler sağır, dilsiz ve kör oldukları için, akledemezler.) [Bakara 171]
Şu demek oluyor ki hakkı işitmedikleri için sağır, hakikatı söylemedikleri için dilsiz, gerçeği görmedikleri için kördürler. (Beydavi)
Dinci, din ticareti icra eden, din alıp din satan hiç kimseye denir. Dinin emrine uyana ise, Müslüman denir. Namaz kılan, kapanan kimse Müslüman’dır, dinci değildir. Ateistler, Müslümanlara Müslüman diye değil, dinci yaftası takarak hakaret ederler. Onlara dinci ne diye sorulsa, Müslümanı tanım ederler. Şu demek oluyor ki namaz kılar, oruç meblağ, içki içmez derler. Dinci Müslüman olduğuna nazaran, ateist, niye açıkça, Müslümanlık kötüdür demiyor da, dincilik fena diye saldırıyor? Eğer ona nazaran dinci, dinin emirlerine uyup yasaklarından kaçan kimse ise, aşırı dinci diye niye saldırı ediyor? Aşırı dinci, dinin emrine daha iyi sarılan kimse olur. Din iyi ise dincilik iyidir, aşırısı daha iyidir. Din fena ise, dincilik de kötüdür, aşırısı daha fena olur. Demek ki Müslümanlığı kötülemek için, aşırı dinci tabiri kullanılıyor. Onların kafasındaki Müslüman, dinin hiçbir emrine uymayan, yasak etmiş olduğu hiçbir şeyden kaçmayan kimsedir.
Kalbin iyi mi temiz olacağını her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ ve onun Resulü [elçisi] bildiriyor. Onların bildirdiklerine uygun yaşayanın kalbi temiz, onların emirlerine uymayanın kalbi pistir. Günah işlemek, kalbin bozuk olmasının alametidir. Namaz kılmamak yada açık dolaşmak şeklinde günah işleyenlerin, (Sen, kalbe bak, kalbim temizdir) demeleri oldukça yanlıştır. Allahü teâlânın Resulü buyuruyor ki:
(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta oluşur. Tevbe ederse, o kir silinir. Tevbe etmeyip yine günah işlerse, o kir büyür kalbi kaplar, kalb, kapkara [kirli, pis] olur.) [Haraiti]
(Günaha devam edenin kalbi mühürlenir. O, artık sevab işleyemez olur.) [Bezzar]
Burada bildirilen kalb, Müslüman olması durumunda, günahlardan kaçmayan kimsenin kalbidir. Bir hadis-i şerif meali:
(Müminin kalbi temiz, kâfirin kalbi simsiyahtır.) [Taberani]
Sual: (Bir şey iyi ise, aşırısı daha iyidir, bir şey fena ise aşırısı daha kötüdür) deniyor. Müslüman olmak, dindar olmak iyi olduğuna nazaran, aşırısı daha iyi değil mi? Eğer aşırısı iyi ise, ne diye ateistler, Müslümanları aşırı dinci diye kötülüyorlar?
CEVAP
Onlar aşırı dinci tabirini yanlış kullanıyorlar. Dinin emrine tam uyan Müslümana aşırı dinci diyorlar. Dinin emrine tam uymak Tanrı’ın emridir. Ona aşırılık denmez.
(Bir şey iyi ise, aşırısı daha iyidir) sözü yanlıştır. Bu her şey için geçerli olmaz. İslamiyet orta yoldur, ifrattan [aşırılıktan] uzaktır. Örneğin oruç tutmak iyidir, senenin tamamını bayramlar dâhil oruçlu geçirmek yanlıştır. Sabah namazının farzı iki rekâttır. Namaz kılmak iyidir diye sabah namazının farzını 3, 4, 5 rekât kılmak yanlış olur. Nafaka temin edilmeden, gece gündüz namaz kılmak yanlış olur. Bunlar dinimizin istediği dindarlık değildir. Şu demek oluyor ki dine aykırıdır. Bu bir aşırılıktır, fakat din düşmanları buna değil, dinin emrine tam uyan gerçek Müslümana aşırı dinci diye saldırıyorlar. Art niyetli oldukları meydandadır. Dine uymaya aşırılık denmez, dinin sınırlarını aşmaya aşırılık denir.