CEVAP
Bir karıncayı hatta bir buğday tanesini yaratmaktan aciz insan, kâinatı yaratan yüce Rabbimizin emrini hangi hakla sorgulayabilir ki? Âyetin bir kısmını değil tamamını almak gerekir. Bu âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Erkekler, hanımefendiler üstüne hâkimdir [aile reisidir]. Bundan dolayı Allahü teâlâ, bazı kullarını, bazı hususlarda bazısından üstün yaratmıştır. Hem de erkekler, kendi mallarını, onlar için sarf ederler. Hanımefendilerin iyileri, Allahü teâlâya itaat eder ve kocalarının haklarını gözetirler. Kocaları hazır olmadıkları vakit, onların namuslarını ve mallarını, Tanrı’ın yardımıyla korurlar. Hıyanet etmesinden korktuğunuz hanımefendilere, karı koca haklarını öğretin ve tatlı sözlerle tembih edin, onları yatağınızdan ayırın. Gene de, uslanmaz iseler, hafifçe dövün! Uslanırlarsa, onları üzecek şey yapmayın, kendilerini incitecek bahane aramayın.) [Nisa 34]
Görülüyor ki, mala ve namusa hıyanet etmeyen bayanları dövmek değil, onları hiçbir suretle üzmek caiz değildir. Namusa ve mala hainlik edenlere, her kanun, ağır ceza vermektedir. İslamiyet, hanımefendilere oldukça kıymet verip, oldukça acıdığı için, hain olanlarını, kanun pençesine düşürmeden ilkin, hafifçe vurmakla ıslah edilmelerinin de, deneyim olunmasını emretmektedir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir adam, hanımını döverse, kıyamette onun davacısı ben olurum.) [R. Nasıhin]
Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyleki dursun, acı, sert bile söylenmez. (S. Ebediyye)
Ateistin iftirasına yanıt
Sual: Bir ateist, (Hanımları dövmek icap ettiğini bildiren hadisler var) diyerek Müslümanlığı eleştiri ediyor. Bu, yalan değil mi?
CEVAP
Elbet yalandır. Ateist, Tanrı’a inanmadığı ve Ondan korkmadığı için her çeşit yalanı söylemekten çekinmez. Bundan dolayı onda günah mefhumu yoktur. Kendine maddî bir zarar gelmeyeceğini bilmiş olduğu sürece yalan üretmekten korkmaz.
Dinimizde iyi Müslüman olmak için hanımıyla iyi idame şarttır. Kur’an-ı kerimde de mealen, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruluyor. (Nisa 19)
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Bir mümin, hanımının fena huyuna kızmasın! Onun iyi huyu da olur.) [Müslim]
(Hanım, zayıf yaradılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evimizdeki kusurlarını görmeyin!) [İbni Lal]
(Müslümanların inanç yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranandır.) [Tirmizî]
(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en yararlı olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en yararlı olan benim.) [Nesâî]
(Hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven, Tanrı ve Resulüne âsi olur.) [R. Nasıhîn]
(Kadınlarınızı üzmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Hanımına güler yüzle bakan adamın defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R. Nasıhîn]
(Hanımıyla iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ. Lâl]
(Hanımının fena huylarına katlanan adam, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam şeklinde mükâfatlara kavuşur.) [İ. Gazâlî]
(Kendi yediğinden hanımına da yedir, kendi giyindiğin şeklinde ona da giydir, ona yüzünü ekşitme, kaşını çatma ve dövme!) [Ebu Davud]
(Tanrı’ın kulları olan bayanları dövmeyin!) [İbni Mace, Dârimî]
Hitap, âmire olur
Başka bir ateist de, bu hadisleri okuyunca, (Erkekler için “Hanımını dövme, hanımına şunu al, bunu al” deniyor, adam muhatap alınıyor. Hanıma, “Kocanı dövme!” denmiyor. Demek ki adamların bu yetkisi vardır) demişti. Âmirsiz cemiyet olmaz. Dinimizde ailenin reisi şu demek oluyor ki âmiri adamdır. Onun için görevler adama, şu demek oluyor ki âmire veriliyor, hitap da elbet âmire olur.
Bir önceki yazımız olan Kâbeye giren emniyettedir başlıklı makalemizde emniyettedir, giren ve kabeye hakkında bilgiler verilmektedir.