Sual: Tanrı, inanmıyorsan bir bilene sor der. Bir bilen kim ki?
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonrasında Arş’a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân’dır. Bunu bir bilene sor. (Furkan 59)
CEVAP
Bir bilene sor diye çeviri edilen kısmın, âyetteki orijinali, (Fes’el bihi habira) ifadesidir. Habir = haberdar olan, bilen yada her şeyi bilen anlamına gelir. Bir bilen diye çeviri edilince yanlış anlaşılabiliyor.
Meal yazanların meşhurlarından Elmalılı Hamdi Yazır şöyleki çeviri etmiş:
Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonrasında Arş’a hükmeden Rahmân’dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile. (Furkan 59)
Eski İstanbul müftüsü Ali Fikri Yavuz’un tercümesi de şöyledir:
O Tanrı’tır ki, göklerle yeri ve aralarında olanları altı günde yarattı; sonrasında Arş’ın üstünde hükümran oldu. O Rahman’dır. Artık bu yaratma işlerini, her şeyi bilenden (Habîr’den) sor. (Furkan 59)
Tercümenin birinde her şeyden haberdar olandan sor, ötekinden ise her şeyi bilenden sor diye çeviri edilmiş ki ikisi de aynı anlamdadır. Şu demek oluyor ki bu yaratılışları sadece Allahü teâlâ bilir anlamına gelir.
Gene meal yazanların meşhurlarından olan Hasan Basri Çantay’ın meali de şöyledir:
O, gökleri ve yeri aralarında olan şeyleri altı günde yaratan, sonrasında (emri) arş üstünde hükümrân olandır. Rahmandır (rahmeti umumîdir). Bunu (Onun sıfatlarından) haberdâr olana sor. (Furkan 59)
Bu çeviri ikisinden farklıdır. Ayraç içine almış olduğu (onun sıfatlarından) ifadesi manayı değiştiriyor. Manasını değiştirse de, gene yukarıdakilere benzemektedir. Allahü teâlânın sıfatlarını iyi bilenler bunu sadece anlayabilir, [ateistler anlayamaz] benzer biçimde bir mana çıkıyor.
Burada yanlış yada tutarsız bir durum yoktur. Buranın neresi eleştiri ediliyor ki?