CEVAP
Ilkin şunu bildirelim. İmam-ı Şafiî hazretleri buyuruyor ki:
Kur’anda başka hiçbir sûre nazil olmasaydı kısa olan şu Asr suresi bile insanların dünya ve âhiret saadetlerini temine yeterdi. Zira bu sûre Kur’ân-ı kerîmin tüm ilimlerini içine alıyor.
Ebu Huzeyfe hazretleri bildiriyor ki:
Eshabı kiram birbirleriyle karşılaşınca Asr suresini okumadan ve slm vermeden ayrılmazlardı. (Taberani, Beyheki)
Bu surede, insanların ne olursa olsun hüsrana [zarara] uğrayacakları bildiriliyor, sonrasında da, inanç edenler, salih amel işleyenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler kural dışı ediliyor. Doğrusu ilkin imanın önemi bildiriliyor. Doğru imana haiz olmayan kurtulamaz. Doğru inanç Ehl-i sünnet itikadıdır. Sonrasında salih amel işleyenler buyuruluyor. Salih amel, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği şekilde yakarma etmektir. Dört hak mezhepten birine uymaktır.
Hak; dinimizin bildirdiği hakikatler, şu demek oluyor ki İslamiyet’in tamamıdır.
Sabır; ibâdet etmekte ve günahtan kaçınmakta sebat sahibi olmaktır. Doğrusu Allahü teâlânın emirlerini yapmakta ve yasaklarından kaçmakta sabırlı olmaktır.
Hakkı ve sabrı tavsiye; emr-i maruf ve nehy-i münkerde bulunmak, bu tarz şeyleri yaparken gelecek sıkıntılara, fakirliğe, hastalığa ve her çeşit musibete sabretmektir.