CEVAP
Bunu merhum Enver abimiz şöyleki açıklamıştı:
(Hocamızın bildirdiğini aynen yazıp, kendinden bir şey ilave etmediği için bu vazife ona verilmiştir. Başka biri olsaydı, kitaplara bakar, Hocamızın tercih etmediği bir kavli söyleyebilirdi. Hocamız onun önüne ışık tutuyor, o da, o ışık yardımıyla eğriyi gerçeği görüyor, itikadı bozuk kimselerin hatalarını buluyor. Bu ışıktan yoksun insanoğlu ise, el yordamıyla, karanlıkta doğruyla hatası anlamaya çalışıyor. Önüne ışık tutulanla, karanlıkta hareket eden, körle gören gibidir, ikisi bir olmaz.)
İşte bu ışık yardımıyla, sorulan suallere cevap verilmeye çalışılıyor.
Her mevzuda, saygın kitaplarda değişik kaviller var. Bir âlimin caiz söylediğine, başka âlim mekruh, hattâ haram diyebiliyor. Bizim bunlar içinde bir tercih yapma yetkimiz yoktur. Biz, otuz yılı aşkın, merhum Hocamıza okuyuculardan gelen sualleri sorduk. Onların tercih edip bildirdiklerini naklettik.
Başka kitaplarda oldukca değişik kaviller var. Biz bir tek Hocamızın verdiği kavli bildiriyoruz. Örneğin, (İmam-ı a’zama nazaran, imam, “Rabbena lekel hamd” demez, İmameyn’e nazaran ise der) deniyor. Bunun birini tercih etme yetkimiz yoktur. Merhum Hocamıza sorduk. İmam-ı a’zamın kavliyle hareket etmemizi söylemişti. Bir genç, hem bizlere, hem de ilahiyatçı bir profesöre, (İmam, Rabbena lekel hamd der mi?) diye soruyor. O da, saygın kitaplardan birine bakarak (Der) diyor. Ikimiz de (Dememeli) demiştik. O genç, (Niye bu şekilde değişik cevap veriliyor?) diye bizi sorguya çekmişti.
İşte bu şekilde değişik cevaplar çıkmaması için, tek bir yerden cevap verilmesi istendi. Eğer değişik kişiler cevap verirse, cevap başka saygın bir kitabından alınsa bile, değişik kavil olabilir. Bu da yanlış anlamaya, hattâ fitneye yol açabilir.
Bu mevzuda bir toplantı yapılmıştı. Gazetemizde dînî mevzularda yazan tüm yazarların, kendilerine gelen sualleri www.dinimizislam.com sitesine yönlendirmesi, kendilerinin cevap vermemesi, var ise değişik cevapların da sitelerinden kaldırılması istendi. Toplantıya katılan Mehmet Said Arvas, Ramazan Ayvallı, Hasan Yavaş, Fahrettin Tacar, Ali Akıllı Osmanağaoğlu, Ahmet Demirbaş, Abdüllatif Uyan ve Vehbi Tülek abiler, kendilerine gelen dînî sualleri aslına bakarsanız aynı yere sorduklarını belirttiler. Radyoda, kitaplarımıza uygun cevap veren Osman Meşhur abinin sitesi www.osman-unlu.com ile www.ramazanayvalli.net, www.huzurpinari.com ve www.hakikatkitabevi.net web sitelerine gelen sualler de otomatikman bizlere havale ediliyor.
Mehmet Said Arvas abi, (Mehmet Ali Demirbaş abi, bana Şâfiî mezhebiyle ilgili sorular soruyor, ben de ona Hanefî mezhebiyle ilgili sorular soruyorum) demişti. Bu şekilde istişare ile meseleler hâlledilip, neticede gazetede ve radyoda tek kaynaktan cevap veriliyor. Bu bakımdan birlik ve beraberliğin sağlanması ve kitaplara aykırı cevap verilmemesi için, başka kaynaklardan cevap verenlere saygınlık etmemelidir.
Bir önceki yazımız olan Âlimin hatası olur mu? başlıklı makalemizde alimin ve hatas hakkında bilgiler verilmektedir.