Rabbânî, İmam-ı Gazâlî hazretlerinin hatalarını biz bilebilir
miyiz?
CEVAP
Biz bilemediğimiz şeklinde, ictihad derecesine yükselmiş
başka bir âlim bile bilmesi imkansız, bundan dolayı (İctihad ictihadla nakzedilemez) şu demek oluyor ki
onun hükmünü bozamaz, o ictihadı hükümsüz hâle getiremez, o hükmün yanlış
bulunduğunu söylemesi imkansız. Fetava-yı Hindiyye’deki ictihadî bir hükmün, İbni
Âbidin’den kanıt getirilerek, yanlış olduğu söylenemeyeceği şeklinde, İbni
Âbidin’deki ictihadî bir hükmün de, Hindiyye kanıt gösterilerek yanlış olduğu
söylenemez. Tercih ehli olan âlimler, bu hükümlerden birini tercih
edebilirler.
Mezhep içinde bu şekilde değişik ictihadlar ve tercihler olduğu
şeklinde, dört mezhep içinde da değişik ictihadlar çoktur. (Burada Hanefî
doğrudur, ötekinde Şâfiî’nin ictihadı doğrudur) denmez. Mezhepsizlerin,
(Deliline bakarız, sağlamsa alır, çürükse atarız) demelerinin dinde asla
kıymeti yoktur. Müctehid olmayan delilden anlamaz, anlasa da onun anlayışı
geçerli olmaz. Hanefî âlimleri, imam arkasında Fâtiha okumanın tahrimen mekruh,
Şâfiîler de farz bulunduğunu bildirmişlerdir. Bir mezhepsiz çıkıp da, (Bu
ictihadlardan biri zayıf, diğeri güçlü) diyemez. Dese de dinde hiçbir
kıymeti yoktur. (Ben deliline bakarım) demesi, câhilleri kandırmaya
çalışmak olur.
Âlimin hatası var ise, onu sadece Allahü teâlâ bilir. O hata
ictihad hatası olduğundan, âlim ondan görevli olmaz. Hattâ (Âlim,
ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır) hadis-i şerifine
gore, kendisine sevab da verilir.
(Âlim de insandır, onun da hatası
olur) demek, üç yönden yanlıştır:
1- Onun hatasını müctehid âlim
de bilemediğine gore, mezhepsizler asla bilmesi imkansız.
2- Sevab olan bir
ictihada hata demek fazlaca yanlış olur.
3- (Âlimler de hata
eder) demek, âlimlere olan itimadı sarsacağı için yanlıştır. Allahü
teâlânın ve Resulullah efendimizin övdüğü âlimler için, (Âlimlerde hata
olur) demek fazlaca çirkin olur.
Bazı mezhepsizler, (Âlimin birinin
ak söylediğine, ötekinin kara demesi hata değilse nedir?) diyorlar. Bunun
yanıtını da Resulullah efendimiz veriyor, (O, rahmet-i ilâhîdir)
buyuruyor. Bu şekilde değişik ictihadlar da Allahü teâlânın bir rahmetidir. Bir
hadis-i şerif:
(Ümmetimin [müctehid âlimlerinin] ihtilafı
[farklı ictihadları, mezheplere ayrılması] rahmettir.) [İmam-ı
Beyhekî, İmam-ı Münâvî, İmam-ı İbni Nasr, İmam-ı Deylemî]
Büyük fıkıh
âlimi İbni Âbidin hazretleri, Redd-ül muhtar kitabında buyuruyor
ki:
(Ümmetimin ihtilafı rahmettir) hadis-i şerifi meşhurdur.
Mekasıd-ı hasene’de yazılıdır. İbni Hacib de Muhtasar’da sahih
bulunduğunu yazmaktadır. Nasrul-mukaddesi’nin Hucce kitabında ve Beyhekî’nin
Risalet-ül-eşariyye’sinde sahih hadis olarak bildirildiğini, İmam-ı
Süyûtî yazmaktadır. Hâlimî, Kadı Hüseyin ve İmam-ül-Haremeyn de sahih olarak
bildirmişlerdir. Mevahib-i ledünniyye’de de yazılıdır. (Redd-ül
muhtar)
Âlimlerin değişik ictihadları rahmet olduğu şeklinde, Eshab-ı
kiramın değişik ictihadları da rahmettir. Bir hadis-i şerif:
(Eshabım
gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz. Eshabımın
ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.) [Taberânî, Beyhekî, İbni
Asakir, Hatîb, Deylemî, Dârimî, İ. Münâvî, İbni Adiy]
Bu hadis-i
şeriflere mezhepsizlerin uydurma demelerinin önemi olmaz. Bu hadisleri nakleden
âlimleri yalancı yada câhil olarak göstermek ne kadar çirkindir. Sonrasında
gelenlerin, ilkin gelen âlimleri suçlayacaklarını Resulullah efendimiz mucize
olarak bildirmiştir. İki hadis-i şerif:
(Âhir zamanda, sonrasında gelenler,
önceki âlimleri câhillikle suçlayacak.) [İbni Asakir]
(Sonrasında
gelenler, önceki âlimleri kötüleyecektir.) [Tirmizî]
Birer mucize
olan bu hadis-i şerifler, âhir zamanda sapıkların, mezhepsizlerin türeyeceğini
bildirmektedir.
Bir önceki yazımız olan Hocasında hata aramak başlıklı makalemizde aramak ve hocas hakkında bilgiler verilmektedir.