İnternet ve diğer yayın vasıtaları

Sual: Temiz gençleri aldatmak için, (İslamiyet ilerlemeye engel olmaktadır. Hristiyanlar aşama kaydediyor. Gözleri kamaştıran her türlü fen vasıtası yapıyorlar. Ikimiz de Hristiyanlara uymalıyız) şeklinde sözlerle, İslamiyet’teki güzel ahlakı, kardeşliği bıraktırmaya uğraşanlar var. Dinimizin ilme verdiği ehemmiyet ile web ve diğer yayın vasıtaları hakkında izahat yapar mısınız?
CEVAP
(İslamiyet ilerlemeye engel olmaktadır) sözü kuru bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu sebeple İslamiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Peygamber efendimiz, (İlim Çin’de de olsa talep edin! Öğrenin!) buyuruyor. Çin, eskiden olduğu şeklinde gene müslüman değildir. Çin’den alınacak ilim, elbet fen ilmidir. Her türlü teknolojidir. Bazı din simsarcıları da batıdan geldi diye fen vasıtalarına zararı olan diyor. Bu şekilde söylemek, bu şekilde düşünmek fazlaca yanlıştır. (Fen ve sanat müminin yitik malıdır. Nerede bulursa alsın!) hadis-i şerifine uymamız gerekir.

İnternet ve yararları
Şimdi, web denilen âletler vâsıtası ile, dünyanın her yerinde İslâmiyet fazlaca kolay öğrenilmektedir. Bugün İslâm dinini, duyamayacak, hür dünyada bir kent, bir köy ve bir kimse kalmamıştır. İslâmiyeti işitince, doğru olarak öğrenmek isteyene, Allahü teâlâ, bunu nasip edeceğini vaat buyurmuştur. Bugün, dünya kütüphanelerini doldurmuş olan bu kitapların isimlerini bildiren fihristler mevcuttur.

Hakikat Kitabevinin tüm kitapları bilgisayara verilmekte, buradan da web vâsıtası ile tüm dünyadaki bilgisayarlara yayılmaktadır.

Şimdi, her dildeki kitaplarımız (İnternet) vasıtası ile tüm dünyaya yayılmaktadır. Allahü teâlânın bu nimetine ne kadar şükür etsek azdır.

(İnternet)den işitilen sesler ve resimler de, tv gibidir. Bu tarz şeyleri dünya işlerinde kullanarak yararlanmak câizdir. Fakat, ibadetlerde kullanmak asla caiz değildir.

İnternet vâsıtası ile iletişim: Bir telden elektrik cereyanı geçince, telin çevresinde mıknatıs dalgaları meydana geliyor ve fezanın her yerine yayılıyor. Bu elektro-manyetik dalgaların boyları çeşitli olup, elektrik cereyanının şiddetine bakılırsa değişmektedir. Fezadaki, her yere yayılmış olan elektro-manyetik dalgaların topluluğuna (İnternet) denir. İnternet denilen bir yer, bir alet yoktur. İnternet dalgaları üstünde çalışan aletler vardır. Bu aletlerin bulundukları bölgelere (İnternet ara-merkezleri) denir. Bu aletlerden biri, (Bilgisayar âletleri) [komputerler]dir. Bilgisayar çeşitli ebatta bir kutudur. Bilgisayar aletleri, elektrik cereyanı ile çalışır. Bu cereyan, bilgisayar içine konmuş olan pilden yada kent cereyanından, duvardaki prizden alınır ve alet içindeki transformatör tarafınca voltajı düşürülür. Bilgisayarın kapağı bir ekrandır. Burada bilgisayara gelen ve çıkan seslerin yazıları ve resimleri görünür. Bu sesler, (Modem) denilen bir aletten geçerek elektro-manyetik dalgalara çevrilip, sesler ve yazılar kayboluyor. Fezadaki, kısaca her yerdeki bilgisayar, kendi uzunluğundaki elektro-manyetik dalgaları alarak, modemden geçirip, ses ve yazı hâsıl eden hava dalgaları hâline çeviriyor. Bunların bir sureti bilgisayarda bulunan bir hafızaya [harddiske] verilir. Harddisk, herhangi bilgisayara konunca, içindeki sesler işitilir ve yazılar ekranda okunması mümkün. Bilgisayarı internete bağlamak için, bir ara-merkezden adres alınır. İstanbul’daki (İhlâs-net) ara-merkezinin, Hakikat Kitabevine verdiği adres, (www.hakikatkitabevi.net)dir. Herhangi bir bilgisayar bu adrese bağlanırsa, Kitabevinin tüm kitaplarından dilediğini seçerek okur ve dinler. Bilgisayarlar piyasada satılmaktadır.

Radyo, beyaz perde, tv neşir vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir. Bunlar, tabanca şeklinde, bir vâsıta, bir alettir. Tabancayı, bir kabahatsiz, günahsız, zararsız hiç kimseye karşı kullanmak günahtır. Muharebede, düşmana karşı kullanmak ise, fazlaca sevabdır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır demek yada daima sevabdır diye kestirip atmak, doğru değildir.

Bunun şeklinde, radyo ve filmler, iyi insanoğlu tarafınca hazırlanmış olur, Allahü teâlânın beğenmiş olduğu şeyleri bildirir, İslâmiyetin faydalarını, terbiye, tecim, sanat, fabrikaların emek vermesi, tarih vakaları, askerlik şeklinde din ve dünya detayları verirse, bu şekilde radyoyu dinlemek, bu şekilde filmleri ve televizyonları görmek günâh olmaz, mubah olur. Yararlı kitap ve dergi okumak şeklinde, her Müslümana lâzım olur.

Fakat bunlar, din düşmanları, ahlaksızlar tarafınca hazırlanmış olur, haram, çirkin, şarkılar, çalgılar bulunursa ve zararı olan şeylerin propagandası yapılırsa, bu şekilde radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve bu şekilde film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Bu şekilde olan gazete ve kitapları, romanları okumak şeklinde, haram olur.

Web, şahısların yada şirketlerin düşüncelerini açıkladıkları, reklamlarını yaptıkları sayfaların oluşturduğu ortamın adıdır. Ticari kuruluşlar, web sayfaları üstünden ürünlerini online olarak satabilmekte, kullanıcılar, borsa, döviz kurları şeklinde değişen detayları anında takip edebilmekte, her türlü habere, bilimsel nitelikli, siyasal, coğrafi bilgiye ulaşılabilmektedir. Kütüphanelere, müzelere bağlanmak, hatta evde üniversite dersleri alarak mezun olmak, gezi için bilet almak, rezervasyon yaptırmak, bununla birlikte çeşitli eğlence faaliyetlerine de web üstünden ulaşmak mümkündür. Her türlü yazılı, sesli, görüntülü metne web üstünde rastlayabiliriz.

Dünyanın bir ucundan, kitap sipariş edip kısa zamanda almak mümkündür.

İnternetin şu andaki kontrolsüz yapısı, onu fena niyetlerle kullanmak isteyenlere de fırsat tanımaktadır. Dünyanın her yerinde mukaddes sayılan aile, namus, terbiye, insan hakları şeklinde kavramlara yönelik saldırılar, web kullanıcılarını tehdit etmektedir. Çeşitli kuruluşlar bir araya gelip bu tür zararları engellemek için projeler üretmektedir. Bunun yanı sıra, devletler de kendi rejimlerine yönelik saldırıları ve terörist fikirleri engellemek istemektedirler.

İnternete müptela olmak
Yukarıda webin bazı faydalarını anlattık. Hakikaten de internetten hepimiz faydalanmalıdır. Çocuklarımızı yarının şartlarına bakılırsa yetiştirmeliyiz. İnternetin bu çok önemli yararları yanında, bazı zararları da var. Insanın biri kalkıyor, İslam sitesi diye bir site kuruyor. Orada, kendi düşüncelerini İslamiyetmiş şeklinde konu alıyor. Ne kadar büyük zarar. İsteyen her sapık bir site kurabilir. İntihar metodlarını ve bomba yapımını özetleyen siteler var. Devlet büyüklerini kötüleyen siteler var. Satanist siteleri var. Porno siteler var. Çeşitli sapık siteler var. Var da var. Bir de internete bağımlılık kazanmak da sıkıntılar doğuruyor. Birçok kimsenin evlerine geç gittiklerinden yada asla gidemediklerinden dolayı yuvaları yıkılmaya yüz tutmuştur.

İnternetin bazı zararları
İnternet de, bıçak gibidir, yararlı işlerde kullandığı sürece kıymetlidir. Web’de webin büyük yararları inkâr edilemez. İş yerine gitmeden de evindeki bilgisayarımızla, birçok kütüphaneye erişme imkanı buluyoruz. Birçok gazete ve dergileri okuma imkanı vardır. Hazırlamış olduğumuz yazıları Gazeteye gönderme imkanı vardır. Okuyucularımızdan gelen birçok suali, e-mail ile en kısa zamanda cevaplandırma imkanını buluyoruz. Daha sayılamayacak kadar fazlaca yararları vardır. Her nimetin bir külfeti olduğu şeklinde, yerinde kullanılmadığı vakit birçok zararları da vardır. Genç bir okuyucumuz diyor ki:
(İnternet de günümüzde hızlıca yayılmaktadır. İnternet uçsuz bucaksız olmasıyla birlikte da denetimsiz yada denetimi fazlaca azdır. Çeşitli TV kanallarındaki uygunsuz filmler, azca da olsa sansüre uğruyor yada gece yarısından sonrasında yayınlanıyor. Fakat web o şekilde değil, her türlü kepazelik her an her insana açık. İnternetteki müstehcen sitelerin bazılarında (18 yaşından küçüklere sakıncalıdır) yazıyor.

Müstehcenliğin, 18 yaşından büyüklere ziyanı olamayacağını vurgulamaya çalışıyor. Evinde kendisini gözetleyen, engellemiş olan olmadığı müddetçe, kaç yaşlarında olursa olsun hepimiz, bu siteleri kolayca bulabilir. İzlemeye devam ederse, ahlakının erozyona uğramaması imkansızdır. Evinde internette gezemeyenler, web cafe denilen yerlerde gizli saklı yada açık bu uygunsuz sitelere ulaşabiliyorlar. Hatta web kafelerden bazıları, ilgi çekmek için akşamları bilgisayara porno film koymaktan çekinmiyorlar.

Oğlunuzun yada kızınızın bilgisayarda bir tek oyun oynadığını ve ders yaptığını sanmayınız. Müstehcen sitelere giriyor yada karşı cinslerle chat yapıyordur. Tüm haramlar nefsin hoşuna gider. Zaman içinde morfinman şeklinde internete bağımlılık kazanır. Artık kurtulması güçleşir. Bir kimsenin elinde etli kemik var ise, bunun kokusunu alan köpek kemiği yalamak için fırsat kollar. Nefs de köpek gibidir. Evlatların internetteki girmiş olduğu siteler kesinlikle denetim edilmelidir. Çocuğun yalnızken internete girmesine izin verilmemelidir. İnternete bağlanmak için ihtiyaç duyulan şifreyi çocuk bilmezse internete bağlanamaz.

Bilgisayarı olan çocuk denetim altında tutulmalıdır. İnternette gezerken o istemese bile porno site reklamlarıyla karşılaşabilir. Gençler, satanistlerle web yolu ile tanışıyorlar. Birçok sapıklığı web vasıtası ile öğreniyorlar. Ana babalar ve devlet bu işe zaman geçmeden el atmalıdır.)

Genç okuyucumuzun yazısı hakkaten ilgi çekicidir. Lüzumlu tedbiri almakta gecikmemelidir. Her aile çoluk çocuğuna dikkat etmeli, bu büyük zarardan korumaya çalışmalıdır.

Televizyonun önemi
Bazı fanatikler, tv ve radyo batıdan geldi diye TV seyretmenin radyo dinlemenin ve diğer fenni buluşların günah bulunduğunu söylüyorlar. Oysa Batıdan geldiği için televizyona ve radyoya zararı olan demek doğru olmaz. Bugün tıpta, sanayide ve diğer alanlarda kullandığımız makinelerin bir çok Avrupa’dan gelmiştir. Hadis-i şerifle de bildirildiğine bakılırsa, dinimizde fen, müminin kaybedilmiş malıdır, nerede bulursa alması gerekir. Tv fazlaca iyi bir haber ve eğitim vasıtasıdır.

Tv, bir bıçak gibidir, iyi bir silahtır. Bıçakla yararlı fazlaca işler yapılır. Bu yararlı alet, düşmanın eline geçerse, gözümüzü oyar, gırtlağımızı kesebilir. Düşman, bıçağı, bu şekilde fena bir işte kullandığı için “Bıçak fena alettir” denemez. Bıçağı fena işte kullanan kimse kötülenir. Çağıl silahların müdafaada büyük görevi olur. Bu silahlar anarşistlerin yada başka düşmanların eline geçerse, çeşitli katliamlara girişebilirler. İşte televizyonlar da böyledir. İyi kimselerin elinde bulunursa, insanlığa büyük hizmetleri olur. Kötülerin elinde olursa insanlığa büyük zararları olur.

Gösterilen filmin, bir sahnesinde, din ile alay eden bir şey olsa, bunu seyreden müslüman da buna gülse, o müslümanın imanı gider. Ek olarak dine aykırı hususlar, müstehcenlik, iyi bir şey şeklinde gösterilmeye devam edilirse, ister istemez seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır. Bu bakımdan güzel yayın icra eden televizyonlar var ise, onları seyretmelidir.

Radyo, kitap, gazete, mecmua
Radyo da böyledir. Radyo da TV şeklinde neşir vasıtasıdır. Kitap, gazete, mecmua gibidir. Bunlar, tabanca şeklinde, birer alettir. Tabancayı, suçsuz bir hiç kimseye karşı kullanmak günahtır. Muharebede düşmanlara karşı kullanmak ise, fazlaca sevaptır.

Bunun şeklinde, gazete, radyo ve TV, iyi insanoğlu tarafınca hazırlanmış olur, Allahü teâlânın beğenmiş olduğu şeyleri bildirir, İslamiyet’in faydalarını, terbiye, tecim, sanat, fabrikaların emek vermesi, tarih vakaları, askerlik şeklinde din ve dünya detayları verirse, bu şekilde radyoyu dinlemek, bu şekilde TV’leri seyretmek, mubah olur, iyi olur.

İlme hizmet için
Kibir fazlaca fena ise de, muharebede düşmana karşı kibretmek sevaptır. Dine, kısaca ilmin her çeşidine hizmet için, dinin izin verdiği her imkandan yararlanmak gerekir.

Şimdi web ile Avrupa, ABD ve diğer kıtalardan, mesajlar geliyor. Çeşitli sualler soruyorlar. Anında cevaplandırma imkanı buluyoruz. Hakikaten büyük hizmetlere vesile oluyor. Yabancılardan, Hristiyanlardan da, e-mail [elektronik posta] gelmektedir.

Görmeyen vatandaşların, radyo ve TV’deki din bilgilerinden, duymayan vatandaşların da, gazetelerden istifade etmeleri fazlaca düzgüsel değil midir?

Hepimiz kitabından anladığına bakılırsa hareket etse, değişik görüşler meydana çıkar. Esasen piyasada dini bilgiler hakkında değişik görüşlerin bulunması, buradan meydana gelmektedir.

Hepimiz kendi anlayışını esas kabul etmektedir. Oysa 14 asırdan beri gelen İslam âlimlerinin bildirdiklerine uyulsa değişik görüş meydana çıkmaz.

Dine hizmet için, teknik imkanlardan, her çeşit çağdaş vasıtadan yararlanmak şarttır. Cihada hazırlanmayıp, yeni vasıtaları kullanmadan meydana getirilen duaları Allahü teâlâ kabul etmez. Duanın kabul olması için, ilkin sebeplerine yapışmak gerekir. Düşman atom bombası kullanırken, tüfekle karşı koymak akıl kârı değildir.

Düşman, her çeşit araç ile dini yıkmaya çalışırken, dine hizmet için gazete, radyo ve tv’yi kullandırmamak, internetten istifade ettirmemek düşmanın ekmeğine yağ sürmektir.

TV ve video iyi bir eğitim vasıtasıdır demiştik. Sözgelişi namazın iyi mi kılınacağını uygulamalı olarak göstermek fazlaca iyi olur. Fakat namaz kılan imamın filmini alıp, imam yerine ekrandaki bu görüntüye uymak caiz olmaz. Bunun şeklinde, ezan okuyan müezzinin filmini videoya alıp, zaman ulaşınca videodan ezan okutturmak da caiz olmaz. Bu sebeple TV ekranındaki fotoğraf, müezzinin kendisi değil, görüntüsüdür. TV’deki ses de, müezzinin bizzat kendi sesi değil, benzeridir.

İnternet ile hizmetinizdeyiz
Peygamber efendimiz, (İlim, Çin’de de olsa alınız) buyurdu. Doğrusu ilim, dünyanın en uzak yerinde olsa, hatta kâfirlerde bulunsa da, gidip almak icap ettiğini bildirdi. Dinimizi yaymak, dinimizin güzel ahlakını her insana tanıtmak için lüzumlu vasıtaları, en uzak yerde bile olsa arayıp, bulup öğrenmek, yapmak, insanlığın hizmetine sunmak, namazdan sonrasında, en birinci vazifedir.

Kur’an-ı kerimde, tüm insanları, sonsuz saadete kavuşturmak için, her müslümanın gücü yettiği kadar durmadan emek vermesi, günün şartlarına uygun en muhteşem vasıtaları yapması emrediliyor. (Enfal 60)

İnsanlara rahatlık veren dinimizi tanıtabilmek için, müslümanların mevcut teknik vasıtaların hepsini yapmaları ve kullanmaları şarttır. Bunu yapmayan müslüman dinini, milletini koruyamaz ve büyük günaha girer. Bu günahın vebali ağırdır. Hatta, bir İslam şehrinde, fennin yeni bulmuş olduğu bir alet, bir araç yapılmayıp, bu yüzden bir müslüman zarar görürse, o şehrin idarecileri, âmirleri sorumluluk altında kalır.

Zamanımızda her türlü yayın ve propaganda yolu ile hepimiz bir şeyler yapma gayretindedir. Kitap, mecmua, gazete, TV, radyo ve filmler ile hepimiz belli bir amaç için yoğun bir propaganda yapmaktadır. Doğru ile yanlış, hak ile bâtıl karışmış haldedir. Her geçen gün de yanlışların içinden doğruları ayırabilmek zorlaşmaktadır. Eğer, nakil esas alınarak İslamiyet’in üstünlüğü, yararları müslümanlara anlatılıp tüm dünyaya yayılırsa, hak ile bâtıl birbirinden ayrılmış olur.

Hakikatı ayırma
Doğru ile yanlış, her gün birbiri ile savaşım etmektedir. Doğal ki, gerçeği, insanoğlu için yararlı olanı yayma gayreti içinde olanlar, dünyada ve ahirette bunun karşılığını bulacaklardır. Yanlış üstünde ısrar edenler de, dünyada sorun içinde bir yaşam sürecekleri şeklinde, ahirette de sonsuz azaba düçar kalacaklardır.

İnsanlık için yararlı çalışmalara destek olanlar, elinden geldiği kadar yardım edenler, dinimizde en büyük sevap olan emri maruf ve nehyi münker [İyiliği emretme, kötülüğü nehyetme] sevabına ulaşırlar. İslam ahlakının yayılmasına engel olan; milletleri sömürerek, tüm gelirlerini kendi zevk ve eğlenceleri için, insanları köle yapmak için kullanan kimselerin elinden, masum insanları kurtarmak ve saadete kavuşmalarına araç olmak akl-ı selim sahibi her insanoğlunun vazifesidir.

Zamanımızın kültür cenginde, mühim bir yeri olan İnternet tüm dünyaya hızla yayılmakta, her inançtaki insanoğlu, düşüncelerini bu araç ile de yaymaya iş koşturmacasındadır. İşte bu maksatla ikimiz de, dinimizin güzel ahlakını tüm dünyaya yaymak, gerçeği, faydalıyı bulmada insanlara destek olmak için İnternete geçmiş bulunuyoruz. Maksadımız insanların dünya ve ahiret saadetine kavuşmalarıdır.

İslam’ın güzel ahlakı ile ahlaklanan kimseden, hiç kimseye zarar gelmez. O, her insanın iyiliğine, yardımına koşar. Vatanına, milletine zarar vermez. Vatanını, milletini sever. Peygamber efendimiz, müslümanı şöyleki tanım etmiştir:
(Müslüman, elinden ve dilinden asla kimsenin zarar görmediği kimsedir.) [Müslim]

1- www.dinimizislam.com adresine girdiğiniz vakit, merak edip öğrenmek istediğiniz her bilgiye, mevzu başlığını tıklatmak suretiyle ulaşabileceksiniz. Burada en güvenli, en doğru, en doyurucu bilgiyi bulabileceksiniz. İstifadenize sunulan bilgiler, mevzularında uzman bir kurul tarafınca hazırlanmaktadır.

2- Bu bilgilerin haricinde özel olarak sorup öğrenmek istediğiniz, merak ettiğiniz her türlü dini meselenizi çözmek için de adresimize e-mail göndermeniz kâfidir. En güvenilir kaynaklardan alınacak sağlam data en kısa zamanda adresinize ulaştırılır.

3- Gene www.hakikatkitabevi.net adresine girdiğiniz vakit, Türkçe ve birçok yabancı dillerde, binlerce kaynaktan derlenen gömü değerinde kitaplarla karşılaşacaksınız. Öğrenmek istediğiniz, merak ettiğiniz her türlü dini mevzuyu en geniş şekilde burada bulabileceksiniz. Burada istediğiniz mevzuyu arama olanağına da haiz olacaksınız.

Vasıtalardan yararlanmak
Sual:
Bir yazar, (dini suallere yanıt vermek, vaaz ve nasihatte bulunmak, camide yapılır yada kitaba yazılır. Gazete sütunları, radyo ve tv, dini anlatmanın yeri değildir) diyor. Kitap okumayan, camiye gitmeyen insanlara gazete ile, radyo ve tv ile hitap etmenin dini mahzuru olur mu?
CEVAP
Asla mahzuru olmaz. Aksine fazlaca iyi olur.

(Din bilgisi yalnız kitabından öğrenilir) demek yanlıştır. Din bilgisi bir üstaddan, hocadan öğrenilir. Ikimiz de, okuduğumuz bir kitaptaki detayları, acaba doğru anladık mı diye, bir bilene soruyoruz. Hepimiz kitabından anladığına bakılırsa hareket etse, değişik görüşler meydana çıkar. Esasen piyasada dini bilgiler hakkında değişik görüşlerin bulunması, buradan meydana gelmektedir. Hepimiz kendi anlayışını esas kabul etmektedir. Oysa 14 asırdan beri gelen İslam âlimlerinin bildirdiklerine uyulsa değişik görüş meydana çıkmaz.

Yazarın sözü, (Tarla sabanla sürülür, traktörün yeri tarla değildir) demeye benzer. Dine hizmet için, teknik imkanlardan, her çeşit çağdaş vasıtadan yararlanmak şarttır. Düşman, her çeşit araç ile dini yıkmaya çalışırken, gazete, radyo ve tv’yi kullandırmamak, internetten istifade ettirmemek düşmanın ekmeğine yağ sürmektir.

Yazarın görüşü
Sual:
Bir yazar, kimi zaman değişik görüşler ileri sürüyor. Bir dost bu yazarın yüzünden o gazeteyi okumaktan vazgeçti. Bu şekilde yapmak doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Bir gazetede değişik dünya görüşünde yazarlar bulunabilir. Mühim olan gazetenin genel politikasıdır. Bir kimsenin değişik fikirleri yüzünden tüm gazete dışlanmamalıdır. Bir kötünün yanlışları yüzünden, tüm iyiler dışlanamaz. Bir yada birkaç Müslüman fena işler çevirse, buradan tüm Müslümanların yada Müslümanlığın fena olduğu fikri savunulamaz.

İnternet siteleri
Sual:
İnternet sitelerine, dînî yada dinle alakası olmayan yazılar, fotoğraflar göndersek, sonrasında başkaları bunların altına uygun olmayan, dine aykırı yorumlar yazsalar, ikimiz de bunlardan dolayı görevli olur muyuz?
CEVAP
Onların yazmalarına sebep olan, normal olarak günaha ortak olur. Bilhassa yorum yazma imkânı olan bölgelere bir şey koymamalı. Bu şekilde şeylerle meşgul olmak aslına bakarsan uygun değildir. Doğrusu yorum yapmasalar bile, malayani olur. İnternette yararlı siteler de olmakla birlikte, gereksiz ve zararı olan yayınlar fazlaca daha fazladır. Burada, ihtiyacımız olan şeylere, gerekiyorsa maillerimize filan bakıp çıkmalıyız. Saatlerce internetle meşgul olmak uygun olmaz.

Radyo dinlemek, tv seyretmek
Sual: Çeşitli programları, haberleri radyodan dinlemenin ve gene televizyondan izlemenin, seyretmenin bir mahzuru olur mu?
Yanıt:
Radyo, beyaz perde, tv neşir, yayın vasıtasıdır. Bunlar da, kitap, gazete, mecmua gibidirler. Bunlar, tabanca şeklinde, bir araç, bir alettir. Tabancayı, zararsız hiç kimseye karşı kullanmak günahtır. Harpte, düşmana karşı kullanmak ise, fazlaca sevaptır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır yada daima sevaptır demek doğru değildir. Bunun şeklinde, radyo ve filmler, iyi insanoğlu tarafınca hazırlanmış olur, Allahü teâlânın beğenmiş olduğu şeyleri bildirir, İslâmiyetin faydalarını, terbiye, tecim, sanat şeklinde din ve dünya detayları verirse, bu şekilde radyoyu dinlemek, bu şekilde filmleri ve televizyonları görmek günah olmaz. Yararlı kitap ve mecmua okumak şeklinde olur. Fakat bunlar, din düşmanları, ahlaksızlar tarafınca hazırlanmış olur, haram, çirkin şeyler bulunursa ve zararı olan şeylerin propagandası yapılırsa, bu şekilde radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve bu şekilde film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Bu şekilde olan gazete ve kitapları, romanları okumak şeklinde, günah olur.

Bir önceki yazımız olan İmam-ı a’zam bu ümmetin ışığıdır başlıklı makalemizde ummetin hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.