Sual: Peygamber efendimizin adı geçince salevat getirmek lazım mıdır?
CEVAP
Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin adını işitenin ömründe bir kere salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır. (Redd-ül-muhtar)
Resul-i ekrem efendimizin adını söyleyince, işitince, yazarken ve okurken Ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır.
Salevat, salat kelimesinin çoğuludur. Salat, yakarma anlamına gelir. Peygamber efendimiz için meydana getirilen dualara salevat getirmek denir. Kur’an-ı kerimde, (Tanrı ve melekleri, Resule salat ediyor. Ey inanç edenler, siz de salat edin) buyuruluyor. (Ahzab 56) Hadis-i şerifte de, (Bana bir salat getirene, Tanrı ve melekleri 70 salat getirir) buyuruldu. (İ. Ahmed)
Tanrı’ın salat etmesi rahmet, meleklerinki yakarma, müminlerinki ise Onun şefaatini taleptir.
Salevat özetlemek gerekirse, Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed anlamına gelir. Peygamber efendimizin adı anılınca, aleyhisselam yada aleyhissalatü vesselam ya da sallallahü aleyhi ve sellem demekle de Peygamber efendimize yakarma edilmiş, salevat getirilmiş olur.
Namazda Ettehiyyatüden sonrasında okuduğumuz Salli Barikler de salevattır. Salevat-ı şerife okumanın fazileti büyüktür.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamette bana en yakın olan, en oldukça salevat getirendir.) [Tirmizi]
(Sabah-akşam on salevat getiren, kıyamette şefaatime kavuşur.) [Taberani]
(Cuma günleri bana 80 salevat okuyanın 80 senelik günahı affolur.) [Şir’a]
(Günde yüz salevat okuyan, kıyamette şehidlerle birlikte olur.) [Taberani]
(Günde bin salevat okuyan, Cennetteki yerini görmeden ölmez.) [İbni Şahin]
(Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet kayra eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
(Salevat sizin için zekattır.) [I.Hibban] [Burada zekat, temizlik, günahların affıdır.]
Peygamber efendimiz, (Cuma günleri bana oldukça salevat okuyun! Bunlar, bana bildirilir) buyurdu. Öldükten sonrasında da bildirilir mi denilince buyurdu ki: (Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, “Falan oğlu filan, sana slm söylemiş oldu” der.) [İbni Mace]
(Bana salevat okuyana, melekler salat okur. Salevata devam edene, melekler de ona salat okumaya devam eder. Artık isteyen azca, isteyen oldukça salevat okusun!) [I. Mace]
Bir kitap yazmaya yada vaaza başlarken Allahü teâlâya hamd ve Resulüne salevat getirmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kim, kitabına ismimi yazdıktan sonrasında, bana salat ve slm da yazarsa, ismim o kitapta kalmış olduğu müddetçe, melaike, o kimse için istigfar eder.) [Taberani]
(Beni sözünüzün başlangıcında, ortasında ve sonunda anın!) [I. Neccar]
(Cebrail aleyhisselam, bana dedi ki: Ya Resulallah, senin ismin anılınca, sana salevat getirmeyen azabı hak eder, Cehenneme gider.) [İ. Ahmed]
Demek ki Resulullah efendimize ömürde bir kere salevat getirmek farz, bir oturumda, bir yazıda bir kere salevat getirmek vaciptir. Bu vacibi kasten terk eden azabı hak eder.
Razı etmek için
Sual: Allahü teala ile onun sevdiklerini razı etmek için ne yapmak gerekir?
CEVAP
Ilkin Ehl-i sünnet itikadını öğrenip, dinimizin komut ve yasaklarına uymalı, bilhassa kalb kırmamaya ve kul hakkına dikkat etmeli. Şu hadis-i şerifte bildirilen duaları da okumaya çalışmalı:
(Ya Aişe, bir kere “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ cemî’il Enbiyâi velmürselîn” de, tüm peygamberler senden razı olsun. Bir kere “Allahümmağfirlî ve li vâlideyye [ve li-meşâyıhiyye] ve lil mü’minîne vel mü’minât vel müslimîne vel müslimâti el ahyâi minhüm vel emvât” de, tüm müminler senden razı olur. Bir kere de “Sübhânellahi vel hamdü lillahi ve lâilahe illallahü vellahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” de ki, Allahü teala senden razı olsun.) [Ey Oğul İlmihali]
Salevat getirmek
Sual: Salevat olarak ne okumalıdır?
CEVAP
Salevatın en kısası, (Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed) anlamına gelir. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
Bigün dört büyük melek geldi.
Cebrail aleyhisselam dedi ki:
(Ya Resulallah, sana her gün on salevat getirenin elinden meblağ, sıratı kuş benzer biçimde geçiririm.)
Mikail aleyhisselam dedi ki:
(Ben de, ona, Kevser havuzundan kana kana içiririm.)
İsrafil aleyhisselam dedi ki:
(Ben de, onun affı için başımı secdeye koyarım. Allahü teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.)
Azrail aleyhisselam da dedi ki:
(Ben de, onun ruhunu, Peygamberler benzer biçimde kabzederim.)
Peygamber efendimiz de, (Bu ne büyük lütuf ve ne büyük bir ihsandır ya Rabbi) dedi.
İki hadis-i şerif meali daha şöyledir:
(Her gün yüz kere salevat getiren, münafıklıktan ve Cehennem ateşinden uzaklaşır ve kıyamette şehitlerle birlikte olur.) [Taberani]
(Bir kimse, bana salevat getirmiş olduğu sürece, melekler de, onun için istigfar eder. Artık isteyen azca, isteyen oldukça salevat getirsin.) [İ. Ahmed]
Hazret-i Ebu Talha anlatır:
Bigün Resulullah, neşeli olarak gelip buyurdu ki:
(Cebrail bana gelip, şu müjdeyi verdi: Ya Resulallah! Rabbin, “Sana bir kere salevat okuyana, ben on salat okurum. On kere rahmette bulunur, on günahını affeder, on aşama yükseltirim. Sana bir kere slm veren her insanın selamına da, ben on kere slm ile karşılık veririm, Bu sana ikram olarak yetmez mi, razı olmaz mısın?” dedi. Ben de, razı olurum dedim.) [Nesai]
Sual: (Peygambere salât okunmaz, salevat getirilmez. Salât, Tanrı’a getirilir) diyenler oluyor. Bu doğru mudur?
CEVAP
Salât, yakarma anlamına gelir. Salevat ise, salât kelimesinin çoğuludur, dualar anlamına gelir. İkisi de aynıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Tanrı ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey inanç edenler, siz de gönülden, teslimiyetle, ona salât edin, salevat getirin.) [Ahzab 56] (Tanrı’ın salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki yakarma etmek, müminlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.)
Görüldüğü benzer biçimde, Resulullaha salât şu demek oluyor ki salevat getirilmesini, bizzat Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde emretmektedir. Bunun için, Resulullah efendimize ömürde bir kere salevat getirmek farz, adı geçmiş olduğu vakit, bir oturumda, bir yazıda bir kere salevat getirmek vacib, sonrakilerde müstehabdır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bana bir salât getirene, Tanrı ve melekleri yetmiş salât getirir.) [İ. Ahmed]
(Şefaatime en layık olan, bana en oldukça salât okuyandır.) [Tirmizi]
(Bana oldukça salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.) [Tirmizi]
Resulullahın adı söylenince yada işitilince, aleyhisselam, aleyhissalâtü vesselâm yada sallallahü aleyhi ve sellem demekle de, ona salât getirilmiş olur.
Salevat okunan bölgeler
Sual: Salevat getirmenin müstehab olduğu bölgeler nedir?
CEVAP
İbni Âbidin hazretleri, salevat getirmenin müstehab olduğu yerlerden bazılarını şu şekilde bildiriyor:
1- Cuma günü ve gecesi,
2- Sabah akşam,
3- Peygamberimizin kabrini ziyaret ederken,
4- Safa ile Merve’de,
5- Ezan okunurken,
6- İkamet edilirken,
7- Duanın başlangıcında, ortasında ve sonunda,
8- Telbiyeyi bitirdikten sonrasında,
9- Bir yere toplanırken ve oradan dağılırken,
10- Abdest alırken,
11- Abdestten sonrasında,
12- Bir şey unutulmuş olduğu zaman,
13- Vaaz ederken,
14- Hadis okumaya başlarken,
15- Hadis okumayı bitirince,
16- Kulak çınlarken,
17- Dînî sual sorarken,
18- Fetva yazarken,
19- Kitap yazarken,
20- Hoca derse başlarken,
21- Öğrenci derse girince,
22- Kız istemeye gidilince,
23- Evlenirken ve evlendirirken,
24- Önemli işlerin başlangıcında,
25- Zikre başlarken,
26- Cenaze namazında ve namazda teşehhüdden sonrasında salevat okumak sünnettir.
27- Gül koklarken, [Resulullah’ın mübarek teri, gül gibi kokardı.]28- Müsafeha ederken,
29- Pilav yerken,
30- Mescide girip çıkarken.
31- Resulullah’ın “sallallahü aleyhi ve sellem” adını işitenin, ömründe bir kere salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacib, tekrarında müstehabdır. (Redd-ül-muhtar)
Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Cuma günü ve gecesi oldukça salevat getirene şefaat ederim.) [Beyhekî]
(Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 senelik günahı affolur.) [Dare Kutni]
(Ezanı işitince yine edip bana salevat getirin! ) [Buhari]
(Yakarış perdelidir. Salevat getirilince, perdeler yırtılır, yakarma kabul olur.) [Taberanî]
(Allahü teâlâyı zikretmeden ve Resulüne salevat getirmeden toplanıp dağılmak, leşten dağılmak gibidir.) [İ. Ahmed]
(Bir toplulukta Allahü teâlâ anılmaz ve Resulüne salevat getirilmezse, o topluluk, Kıyamette, özlem ve pişmanlık çekerler.) [Tirmizî]
(Abdestten sonrasında, on kere salevat getirenin gamı gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
(Söyleyeceğini unutan, anımsamak için salevat getirsin!) [İbni Sünnî]
(Meclislerinizi bana salât-ü slm getirmekle süsleyin!) [Deylemi]
(Namaz kıldıktan sonrasında yakarma ederken ilkin Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonrasında bana salevat getir, sonrasında yakarma et!) [Tirmizi]
(Kulağı çınlayan beni hatırlasın, bana salevat-ı şerife getirsin. Sonrasında da “Beni hayırla anana Tanrı rahmet etsin!” desin!) [Müslim]
(İsmim anılınca salevat okumayan, cimrilerin cimrisidir.) [Tirmizî]
(Yanında anıldığım halde bana salevat getirmeyenin burnu sürtülsün!) [Tirmizi]
(İsmim anılınca salevat getirmeyen, zelil olsun!) [Tirmizî]
(Gül koklayıp da bana salevat getirmeyen, bana eziyet etmiş olur.) [Şir’a]
(İki müslüman, selamlaşıp müsafeha eder ve bir de bana salevat-ı şerife okursa, yeni dünyaya gelen benzer biçimde tüm günahları temizlenir.) [R.Nasıhin]
Salevat okunmayan bölgeler
Sual: (İstisnasız Peygamber efendimize her yerde salât, salevat okunması mümkün. Cenazeyi duyurmak için okumakta da sakınca yok) deniyor. Her yerde salevat okunması mümkün mu?
CEVAP
Salevat-ı şerife okunmayan bölgeler de vardır. Birkaçını bildirelim. Şu yerlerde Resulullaha salevat getirmek caiz değildir:
1- Cima esnasında, [Sadece yatağa girerken besmele çekilir.]
2- Tuvalette def-i hacette, [Tuvalete girerken dua okunur.]
3- Satılan malı överken, [Malın kıymetli olduğunu bildirmek için okumak, ticareti dine alet etmek olur.]
4- Uygunsuz iş yaparken, [Harama bakarken, mekruh işlerken.]
5- Bir şeye şaşkınlık edince, [Vay anasını dedirten, şaşırtıcı bir olay karşısında.]
6- Hayvan keserken, [Yalnız Besmele çekilir.]
7- Aksırınca, [Yalnız Elhamdülillah denir.]
8- Yemeğe Besmeleyle başlarken. (Besmele çekilir, salevat okunmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Şu üç yerde ismimi söylemeyin: Yemeğe besmele çekerken, hayvanı besmeleyle keserken ve aksırınca.) [Beyheki])
9- Kur’an okurken, [Peygamber efendimizin ismi geçse de salevat okunmaz.]
10- Hutbe dinlerken, [Peygamber efendimizin ismi geçse de salevat okunmaz.]
11- Farz namazların ve müekked sünnet namazların ilk teşehhüdünde,
12- Cenaze bulunduğunu bildirmek için. [“Bir kimse ölünce peygambere salevat getirilir” intibaını uyandırıcı bir bid’attır.]
İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
Ölen kimse âlim, zahit yada kutsal bir zat ise sonradan gelen bazı âlimler, cenazesi için sokaklarda duyuru yapılmasını iyi görmüşlerdir. (Redd-ül-muhtar)
İlan yolları çeşitlidir. Sözgelişi, davul zurna çalarak duyurmak caiz olmaz. Mevlit okutmak, salâ [salât] okumak caiz olmaz. Belediye hoparlöründen duyuru etmek yada gazetelere duyuru vermek caiz olur.
Sual: Peygamber efendimizin adını her söylediğimizde salevat getirmek koşul mıdır?
Yanıt: Bu mevzu hakkında İbni Âbidin’de buyuruluyor ki:
“Peygamber efendimize ömründe bir kere salevat getirmek farzdır. İsmini her söylediğinde, işittiğinde, okuduğunda ve yazdığında bir kere salevat getirmek vacip, yine edildiklerinde söylemek ise müstehaptır.”
Bir önceki yazımız olan Peygamber efendimiz ve medeniyet başlıklı makalemizde efendimiz, medeniyet ve peygamber hakkında bilgiler verilmektedir.