Sual: Tasavvuf büyüklerinin, (Maksudun mabudun olur) sözü ne anlama gelir? Bir kimsenin arzusu ev almak ve evlenmekse, mabudu bunlar mı oluyor?
CEVAP
Bu hususta İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Bir insanoğlunun arzusu, teveccüh etmiş olduğu, özendiği, sağ kaldıkça ele geçirmek istediği ve ele geçirmek için, her zillete, alçalmaya katlandığı, asla vazgeçmediği şeyse, [onu elde etmek, ona kavuşmak için, harama helâle dikkat etmiyorsa, yani haram da olsa çekinmiyorsa] bu onun mabudu olur, doğrusu arzusuna yakarma etmiş olur; şundan dolayı yakarma, zilletin, son derecesidir. Allahü teâlâdan başka mabud tanımamak için, Ondan başka murat olmamak lazımdır. Bunun için de, (La ilahe illallah) derken, Ondan başka maksat olmadığını bilmek lazımdır. Bu mânâyla, bu kelimeyi o denli oldukca yeniden ederler ki, başka hiçbir arzuları kalmaz. Ondan başka bir şey arzu edilmez. Böylece, başka mabudumuz yoktur sözleri doğru olur ve çeşitli ilahlardan kurtulmuş olurlar. Ondan başka arzu bırakmamak suretiyle, Ondan başka mabud bırakmamaya kavuşmak, imanın kâmil olması için şarttır ve evliyaya mahsustur. İnsanın, kendinde bulunan mabutlarından kurtulmasına bağlıdır. Nefs, itminana kavuşmadıkça, bu aşama ele geçmez. İslam dininin esası, temeli, kolaylık, hafiflik ve kulları zahmetten, yorulmaktan kurtarmaktır; şundan dolayı insanoğlu zayıf, nazik yaratılmıştır.
Maksada kavuşmak için
Bunun için, İslamiyet diyor ki: Bir kimse, maksadına kavuşmak için, Tanrı göstermesin İslamiyet’in dışına çıkarsa, [bir farzı bırakır, bir haram işlerse, mesela namazı, orucu bırakır veya içki içerse], bu işi onun mabudu olur, ilahı olur. Arzusu için İslamiyet’in dışına çıkmazsa, onu ele geçirmek için, haram işlemezse, İslamiyet, o arzuyu reddetmez, yasaklamaz. Onun arzusunun gene yalnız Allahü teâlâ ve Onun dinini gözetmek olduğu anlaşılır. O maksuda karşı, o kimsede, yaradılış icabı, bir arzu hâsıl olmuştur; fakat bu arzusu, İslamiyet’e olan arzusunun miktarına yetişememiştir. (c.3, m.3)
Demek ki bir şeyi yaparken Allahü teâlânın rızası için yapıyorsak, o şey mabudumuz olmaz. Sözgelişi, haramlardan kurtulmak, dinini daha iyi yaşayabilmek için evlenen ve ev alan kimsenin bu işleri onun mabudu olmaz.