CEVAP
Cennetin anahtarları çoktur. Birinci anahtarı inanç ve namazdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Yakarış rahmetin anahtarı, abdest namazın anahtarı, namaz da Cennetin anahtarıdır.) [Deylemî]
(Cennetin anahtarı namazdır.) [Deylemi, Darimi]
(La ilahe illallah, Cennetin anahtarıdır.) [İ. Ahmed]
(Kılıç, Cennetin anahtarıdır.) [İ. Asakir]
(Cennetin anahtarı “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike-leh” anlamına gelir.)
(Her şeyin bir anahtarı vardır, Cennetin anahtarı da fakirleri sevmektir.) [İbni Lâl, İ. Süyûti]
Sekiz Cennetin sekiz kapısı ve sekiz de anahtarı vardır. Birincisi, beş zaman namaz kılan müminlerin imanıdır. İkincisi, Besmele-i şerifedir. Altısı da, Fatiha-i şerifenin içindedir. (İslam Ahlakı)
Fatiha sûresinde aslına bakarsanız altı âyet-i kerime var. Her namazda Fatiha-i şerife okuyoruz. Müslüman, namaza durunca, Cennetin sekiz kapısı açılır. Namazda her rekâtta Besmele okunması mümkün. Besmele de anahtardır. Öteki altısı da Fatiha-i şerifede gizlidir. Her namazda ve her rekâtta Fatiha-i şerife var. İşte Müslüman, namaza durduğu süre, sekiz Cennetin sekiz kapısı açılır. Namaz kılmadan Cennete gireceğini düşünmek, akıl kârı değildir.
Sual: (Cennetin anahtarı, yakarma değil, imandır) deniyor. Hâlbuki İslam Ahlakı kitabındaki bir hadiste, (Cennetin anahtarı namazdır) buyuruluyor. Gene hadis-i şerifte, (Fakirleri sevmek Cennetin anahtarıdır) ve (Kılıç, Cennetin anahtarıdır) buyuruluyor. Namaz kılmak ve fakirleri sevmek yakarma olduğuna nazaran, (Cennetin anahtarı imandır) demek doğru olur mu?
CEVAP
Dinimizde bir kural var. Şartsız bildirilen şeylerde bazı şartlar var anlamına gelir. Bilhassa hadis-i şerifler, açıklamaları ile beraber alınmazsa yanlışlıklara sebep olur. (La ilahe illallah, Cennetin anahtarıdır) ve (Cennetin anahtarı “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike-leh” anlamına gelir) hadis-i şerifleri de, Cennetin anahtarının inanç bulunduğunu göstermektedir.
Mızraklı ilmihalin adı Miftah-ül-Aden doğrusu Cennetin anahtarıdır. Bu kitapta inanç ve amel detayları vardır. Yalnız imanla Cennete girilirse de, yalnız amelle Cennete girilmez. Amelsiz inanç makbul, imansız amel ise makbul değildir. Peygamber efendimiz, (Asla kimse, ibadeti sebebiyle Cennete girmez) buyurmaktadır. İmanı olan kimsenin ibadeti azca da olsa, o kadar da olsa Cennete, Allahü teâlânın lütfu ve ihsanı ile girilir. Lütuf ve ihsana kavuşmak için, imanlı olmak şarttır. İmanı muhafaza edebilmek için ibadete de gerekseme vardır. İbadet etmeyerek günaha giren kimsenin imanını koruması, imkânsız denecek kadar oldukca zor olsa gerek. Zira haramlar insanı küfre götürür. İmanı korumak için namaz oldukca lüzumludur. Namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Onun için Peygamber efendimiz, (Cennetin anahtarı namazdır) buyuruyor. (Kılıç, Cennetin anahtarıdır) buyurulması da, dinin ve imanın muhafazası için cihadın, emr-i marufun farz bulunduğunu göstermektedir. Fakiri, fukara olduğundan sevmemek de kibirdendir. Kibrin yeri Cehennemdir. Şeytan kibirlendi, kâfir oldu. Müşrikler, kibirlerinden dolayı inanç etmediler. Kibir, her hayra manidir.
Yukarıda bildirilen namaz, kibirsizlik ve cihad, amelle ilgiliyse de, dolaylı olarak imanı ilgilendirdiği ve imanı tehlikeye yerleştirip kâfir yapacağı için bunlara Cennetin anahtarı denmiştir.