CEVAP
Evet doğrudur. Cehenneme asla girmez demek, girse de azap görmez anlama gelir. Müminin nuru, narı [ateşi] söndürecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ümmetime Cehennemin sıcaklığı, hamam sıcağı şeklinde olacaktır.) [Ebu Nuaym]
Dünyadan imanla şu demek oluyor ki Müslüman olarak ayrılan hepimiz Cennete gidecektir. Allahü teâlânın rahmeti gazabını aştı. Üç âyet meali:
(De ki, ey oldukça günah işlemekle haddi aşan kullarım, Tanrı’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Şundan dolayı Tanrı, [iman ehlinin] tüm günahlarını asla şüphesiz affeder. Elbet O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz acıma sahibidir.) [Zümer 53]
(Fenalık eden, nefsine zulmeden, af dilerse, Tanrı’ı oldukça bağışlayıcı, oldukça merhametli bulur.) [Nisa 110]
(Tanrı şirk hariç, tüm günahları, istediği kimselerden affeder.) [Nisa 48]
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(İşlediği günahı, Tanrı’ın bildiğine inanan, tevbe etmese bile, Tanrı onu affeder.) [Taberani]
(Tanrı’ın rahmetinin çokluğunu kâfir bilseydi, Cennetten umut kesmezdi.) [Buhari, Müslim]
(Eğer Allahü teâlânın affının oldukça olduğu bilinseydi, asla kimse günahtan çekinmezdi.) [Nesefi]
(Allahü teâlâ, kullarına bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha merhametlidir.) [Buhari]
(Günah işlemeyen olsaydı, Allahü teâlâ günah işleyecek kimseler yaratır, sonrasında onları affederdi. Şundan dolayı Allahü teâlâ, oldukça bağışlayıcı, oldukça merhametlidir.) [Taberani]
(Allahü teâlâ, asla kimsenin hatırına gelmeyecek şekilde, günahkârları affeder.) [Beyheki]
(Ümmetim hariç, her ümmetin bir kısmı Cennette, bir kısmı Cehennemdedir.) [Deylemi]
(Tanrı’ı Rab, beni de Peygamber bilene, Cehennem haram olur.) [Hakim]
(Ümmetim, ümmeti merhumedir, mukaddestir, mübarektir, kıyamette onlara azap yoktur. Azapları sadece dünyada aralarındaki fitnelerledir.) [Taberani, İbni Asakir]
Bu vesikalar gösteriyor ki, sövgü hariç, mümin ne kadar büyük günah işlerse işlesin, affa ve şefaate kavuşarak Cehenneme girmez, girse bile ona hamam sıcaklığı şeklinde olur.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kelime-i tevhidi söyleyip, bunun manasını kabul eden Müslüman, Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın Peygamberidir, her sözü doğrudur, ona uygun olmayanlar yanlıştır, kötüdür diye inanırsa ve son nefesinde de bu şekilde ölüp, ahirete, bu inanç ile giderse, sövgü pislikleri var ise, onların cezasını çektikten sonrasında Cennete gider. Kısaca kâfirlere mahsus olan âdetlere ve bayramlara katılır, kâfirlerin mukaddes bildikleri günlerinde ve gecelerinde, onların yaptıklarını yaparsa muhakkak Cehenneme girer; fakat kalbinde zerre kadar imanı olduğundan, Cehennemde sonsuz kalmaz. Sövgü pislikleri temizleninceye kadar azap çekip sonunda Cehennemden çıkar.
İmanla ölen ve sövgü pisliği olmayan her günahkâr Müslümanın yerine bir kâfir yanacaktır. Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:(Bu ümmet rahmete kavuşmuştur. Azapları dünyada ve birbirlerindendir. Kıyamette her Müslüman için bir müşrik ayrılır, “Bu senin Cehennemden fidyendir” denir.) [İbni Mace]
(Ümmetim, mağfiret olunmuştur. Dünyadaki sıkıntıları onlara kefarettir. Kıyamette her Müslümana bir Yahudi yada Hristiyan verilir, “Bu alevden senin fidyendir” denir.) [Taberani]
(Kıyamette, her Müslümana bir kâfir verilir, “Bu senin alevden fidyendir” denir.) [Müslim]
(Kıyamette tüm Müslümanlar secde halinde iken, onlara denir ki: “Başınızı kaldırın, sövgü ehlinden sayınız kadar size karşılık fidye kıldık.”) [İbni Mace]
(Kıyamette bir melek, bir kâfirle gelir. Mümine ”Şu kâfir, ateşe karşı fidyendir” der.) [Hakim]
(Ümmetime ahirette azap yoktur. Kıyamette onlar yerine karşılık olarak bâtıl din ehlinden bir kâfir verilir. Bu onların Cehennemden fidyesidir.) [Hatib, İbni Neccar]
Bir hasta ziyaretine gitmiştim. Ölüm halinde idi. Kalbine teveccüh ettim. Kalbi kararmış idi. Uğraşmama karşın o zulmet temizlenmedi. Nihayet, o siyahlıkların, kâfirlik bulaşıklıkları ve sıfatları olduğu ve sövgü ile olan bağlılığından olduğu anlaşıldı. O zulmetlerin sadece, küfrün cezası olan, Cehennem ateşi ile temizleneceği anlaşıldı; fakat kalbinde zerre kadar inanç nuru da görüldüğünden, bunun yardımıyla cezasını çektikten sonrasında Cehennemden çıkarılacaktır. Cehennem azabı sövgü için ve sövgü sıfatları ve bulaşıklıkları içindir.
Küfürden kaçınan, inanç sahiplerinin yaptıkları büyük günahlar, ya imanları hürmetine, Cenab-ı Hakkın merhameti ile yada kalb ile tevbe ve dil ile istigfar ederek ve gövde ile hayırlı bir iş yaparak yada şefaate kavuşmaları ile af olunur. Günahta kul hakkı var ise, gerçek sahibi ile helalleşmek lazımdır. Bu şekilde af olmayanlar, dünya sıkıntıları ve dertleri ile yada son nefeste can verirken, çekecekleri zahmetler ile temizlenir. Bunlarla da temizlenmezse, bazıları mezar azabı çekmekle affa kavuşur. Bazıları ise, mezar azabı ve sıkıntıları ve kıyamet gününün şiddetleri ile af olunup, günahları biter ve Cehennem azabı ile temizlenmeye lüzum kalmaz. Küfürden başka günahlara Cehennemde azap olunacağını bildiren haberler, hep bu günahlarda sövgü bulaşıklığı olduğu içindir. Sözgelişi, günahı hafifçe görerek, ehemmiyet vermeyerek işlemek, İslam dininin emirlerini aşağı görerek, namaz kılmamak ve günah yapmak şeklinde sövgü bulaşan günahlardır. (1/266)
Cennete gitmek için Müslüman olarak ölmek lazımdır. Müslümanları Müslüman oldukları için sevmek, kâfirleri kâfir olduğundan sevmemek lazımdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]
Hamam sıcaklığı
Sual: (Ümmetimin müminlerine, Cehennemin sıcaklığı hamam sıcağı şeklinde olacaktır) hadis-i şerifi, günahkâr olan her mümin için mi bildirilmiştir? İstisnası var mıdır?
CEVAP
İstisnasız her mümin içindir. Cehennemin şiddetine gore, hamam sıcaklığı gibidir.
İmam-ı Rabbani hazretleri, itikadı doğru olan şu demek oluyor ki sövgü pisliği olmayan müminlerin, günahkâr olsa da, Cehenneme asla girmeyeceğini bildirmektedir. (1/266)