Sual: Kabirde ne sorulacak, cevapları nedir?
CEVAP
Kabir sualine yanıt olmak suretiyle şunları öğrenmelidir:
Rabbin kim?
CEVAP
Allahü teâlâ.
Dinin nedir?
CEVAP
İslâm dini.
Hangi Peygamberin ümmetindensin?
CEVAP
Muhammed aleyhisselamın.
Kitabın nedir?
CEVAP
Kur’an-ı kerim.
Kıblen neresidir?
CEVAP
Kâbe-i muazzama.
İtikadda mezhebin nedir?
CEVAP
Ehl-i sünnet vel cemaat.
Amelde mezhebin nedir?
CEVAP
4 mezhepten hangisi ise, örneğin Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli’den biri söylenir.
Ek olarak aşağıdaki esasları da bilmek lazımdır:
Kimin zürriyetindensin?
CEVAP
Âdem aleyhisselamın.
Kimin milletindensin?
CEVAP
İbrahim aleyhisselamın.
İman nedir? Amentü’nün esasları nedir?
CEVAP
İman, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafınca getirmiş olduğu komut ve yasaklara inanmak ve inandığını dil ile söylemek anlamına gelir.
İman, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafınca bildirilen komut ve yasakların tamamını kabul etmek ve beğenmektir.
Amentü şöyledir:
Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba’sü ba’del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.
İslam’ın şartları nedir?
CEVAP
Şunlardır:
1- Kelime-i şehadet getirmek
Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü demek. Manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Tanrı’tan başka ilah yoktur. Ve gene şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.)
Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek anlamına gelir.
2- Namaz kılmak
3- Zekât vermek
4- Oruç tutmak
5- Hac etmek
Allahü teâlânın sıfatları nedir?
CEVAP
Allahü teâlânın Ödat-ı zatiyye’si altıdır:
1- Vücûd
2- Kıdem
3- Bekâ
4- Vahdaniyyet
5- Muhalefetün-lilhavadis
6- Kıyâm bi-nefsihi
Allahü teâlânın Ödat-ı sübûtiyye’si sekizdir:
1- Yaşam
2- İlm
3- Sem’
4- Basar
5- İrade
6- Kudret
7- Kelam
8- Tekvîn
Not: Bu esaslar hakkında geniş informasyon, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de var. Bu kıymetli kitap, www.hakikatkitabevi.com adresinden okunabilir ve temin edilebilir. Ek olarak, sitemizde Doğru İman Detayları maddesinde de bu mevzularda geniş informasyon var.
Sual: Her insana ve ufak yaşta ölen ufaklıklara da mezar suali var mıdır?
Yanıt: Bu mevzuda Sirâc kitabında deniyor ki:
“Tüm insanlara mezar suali olacağını, Ehl-i sünnet âlimleri söz birliği ile bildirmektedir. Sabî iken ölene de cenâb-ı Hak, yanıt vermesini esin edecektir.” İbni Abdül-Berr ve İmâm-ı Süyûtî hazretleri de;
“Mümin ve münafık olan ehl-i kıbleye sual vardır” buyurmuştur. Hazret-i Ömer’e mezar suali olduğu ve verdiği cevabı bildiren haberler, kitaplarda mevcuttur.
Ölü kabre konulduğu vakit
Sual: Herhangi bir kimse ölüp kabre konulduğunda, kendisini neler beklemekte ve orada karşılaşmış olduğu ilk şey nedir, ne ile karşılaşmaktadır?
Yanıt: İmam-ı Gazâlî hazretleri Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre kitabında, mevzu ile ilgili olarak buyuruyor ki:
“Ölü kabre konulduğu vakit, üstüne toprak örtülünce, mezar meyyite şu şekilde söyler ki, benim üzerimde iken ferah idin. Şimdi altımda mahzun olursun. Benim üzerimde yemekler yerdin. Şimdi de seni benim altımda kurtlar yer. Kabir dolup, toprakla üstü örtülünceye kadar bu şekilde oldukça acı sözler söyler. Eshâb-ı kiramdan İbni Mes’ûd hazretleri anlatır. Bigün kendisi Peygamber efendimize;
-Ya Resulallah, ölü kabre konduğu zaman, ilk karşılaşmış olduğu şey nedir diye sual edince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
-Ya İbni Mes’ûd, bunu bana senden başka kimse sormadı. Ölü kabre konulduğu zaman, ilkin bir melek seslenir. O meleğin adı Rûmândır. Kabirlerin arasına girer. Der ki, Ya Abdellah, amelini yaz! O kimse der ki, benim burada ne kâğıdım, ne kalemim var, ne yazayım? O melek der ki; bu sözün kabul edilmez. Senin kefenin kağıdındır, tükürüğün mürekkebindir, parmakların kalemindir. Melek kefeninden bir parça kesip verir. O kul dünyada her ne kadar yazı yazmasını bilmese de, orada sevabını ve günahını, âdeta o bir günde işlemiş şeklinde yazar. Bundan sonrasında melek, o yazdığı kefen parçasını dürer, o ölünün boynuna asar. Bundan sonrasında Resulullah efendimiz;
(Her insanoğlunun yapmış olduğu işleri gösteren sayfalarını biz boynunda kıldık) mealindeki İsrâ suresinin 13. âyet-i kerimesini okudular.”
Sual: Ölü kabre konulduğunda ne ile karşılaşır?
Yanıt: Bir hadis-i şerifte, bu hâl şu şekilde anlatılmaktadır:
(Ölü, kabre konulunca, peşinden gelenlerin ayak seslerini duyar. Mezardan başka onunla konuşan olmaz. Gömüt der ki:
-Benim iyi mi olduğumdan ve bendeki korku ve sıkıntılardan sana söylenilenler azdır, benim için ne hazırladın?
-Yazıklar olsun sana ey insanoğlu! Ben varken neye gururlandın? Benim, sıkıntılı, karanlık, yalnız ve böceklerle, kurtlarla dolu bir yer olduğumu bilmiyor muydun?
-Üzerimden geçerken, bir ayağın geride, bir ayağın ileride şaşkınca durduğun vakit, neye aldanmıştın?
Eğer o kimse salihlerden ise bir ses der ki:
-Ey gömüt, neler söylüyorsun, o doğruluk suretiyle idi? Emr-i ma’ruf, nehy-i münker yapardı. Ona normal olarak yeşil bahçeler hazırladım. Sonrasında o kimsenin bedeni nura çevrilir, ruhu göğe çıkarılır.)