Sual: Melekleri hep kanatlı kız şeklinde yapıyorlar. Kızlara melek adını veriyorlar. Dört büyük meleğin adını kızlara koymakta sakınca var mıdır?
CEVAP
Melekleri kız şeklinde yapanlar, Hristiyanlardır. Bir de onların tesiri altında kalan cahillerdir. Meleklerde erkeklik, dişilik yoktur. Melek adını, kız çocuğuna değil de, adam çocuğa koymak daha uygun olurdu. En azından melekleri kız sanma ihtimali ortadan kalkardı. Fakat şimdi alışılmıştır. Adama melek adı koymak yadırganabilir. Ecdadımız, dört büyük meleğin adını erkeklere koymuşlar, böylece onların kız olmadıkları intibaı yayılmış olmaktadır. Adam çocuklarına Cebrail, Mikail, İsrafil adını koymak uygun olur. Aden meleklerinin en büyüğü Rıdvan’dır. Cehennem meleklerinin büyüğü de Malik’dir. Bunların adı de adam çocuğa konabilir. Kız çocuklarına da koymak caiz ise de, Hristiyanlara benzememek için koymamalı. Azrail adı de caizdir. Sadece öteki evlatların alay etmesine yol açabilir. Onun için Azrail adını koymak uygun görülmemiştir.
Sual: (Ecelin hoyrat eli) demek sövgü müdür?
CEVAP
Evet. Şundan dolayı Azrail aleyhisselamın Allahü teâlânın emri ile can alması hoş karşılanmamış, ona hakaret edilmiş oluyor. Günahsız olan meleklere her ne şekilde olursa olsun hakaret etmek, onları kusurlu bulmak küfrü gerektirir. (Birgivi)
Sual: Melekler Hazret-i Âdem’e secde etti mi?
CEVAP
Melekler Âdem aleyhisselama secde etmedi. Onun istikametine Allahü teâlâya secde etti. Biz Kâbe’ye secde etmiyoruz, Kâbe istikametine dönerek Tanrı için secde ediyoruz.
Sual: Melekler sevinip üzülürler mi?
CEVAP
Evet.
Meleklerle alay etmek
Sual: Kazalar azalınca yada yaşlılar ölmeyince, Azrail tatilde demek caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Azrail aleyhisselam, vazifesini dikkatsizlik etmez. Bu şekilde söylemek vazifesini dikkatsizlik etmiş olduğu anlamına gelir. Meleklerle alay etmek de, küfre kadar götürür.
Sual: Bir tefsirde, Hârut ile Mârut adlı iki meleğin günah işlediği yazılıdır. Başka bir kitapta ise, meleklerin günah işlemediği yazılıdır. Hangisi doğrudur?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde iki melek denmesi, cinlerin, meleklerin içinde olmasından dolayı idi. Hârut ile Mârût cin taifesinden idi. Melekler günah işlemez. (Tefsir-i Şeyhzâde, T. Kurtubi)
Sual: Cami kelimesi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil adlı dört büyük meleğin isimlerinin baş harflerinden mi meydana gelmiştir?
CEVAP
Hayır, meleklerin adları ile ilgisi yoktur. Cami, Arapça kelimedir. Dört değil, üç harflidir. Cim, mim ve ayn harfleri ile yazılır. Ek olarak, meleklerin üstünlük sırası da, bu kelimeye uygun değildir. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri buyuruyor ki:
Meleklerin birbirlerinden üstünlükleri vardır. En üstün dört büyük melekten 1.si Cebrail, 2.si İsrafil, 3.sü Mikail, 4.sü Azrail’dir [aleyhimüsselam]. (İtikadname)
Sual: Peygamberler, meleklerden üstün iken, meleklere inanç niçin peygamberlere imandan ilkin yazılıyor?
CEVAP
Melekler, her canlıdan ilkin yaratıldı. Onun için, kitaplara imandan ilkin, bunlara inanç edilmesi bildirildi. Kitaplar da, Peygamberlerden öncedir. Kur’an-ı kerimde de, inanılacak şeylerin adı, bu sıra ile bildirilmektedir.
Meleklerin adları
Sual: Meleklerde erkeklik ve dişilik olmadığı halde, niye Hristiyanlar melekleri kız şeklinde gösteriyorlar, Müslümanlar da, Meleklerin isimlerini erkeklere veriyorlar?
CEVAP
Hristiyanlar meleklere kız dedikleri için, bu intiba ortadan kalksın diye, Müslümanlar, Cebrail, Mikail, İsrafil şeklinde melek isimlerini adam çocuklarına vermişlerdir. Bu şekilde bir intiba söz mevzusu eğer olmazsa, adama de, kıza da verilebilir.
Salih Müslümanlar için, adam de, hanım da olsa, çocuk da, büyük de olsa; temiz, günahsız anlamında, “melek şeklinde insan” yada “o bir melektir” demekte sakınca olmaz.
Melekleri göndermek
Sual: Kitaplarda, (Tanrı bir kuluna melek gönderdi) yada (Cebrail’i derhal gönderdi) şeklinde ifadeler geçiyor. Tanrı mekândan münezzeh olduğuna nazaran, sanki meleklerin yanındaymış şeklinde, (Gönderdi) demek iyi mi caiz oluyor?
CEVAP
Yedi kat gök vardır. Birinci kat gök, dünyadan oldukça büyüktür. Öteki gökler de, birinci kat gökten oldukça büyüktür. Allahü teâlâ, yerdeki ve göklerdeki meleklere aynı anda emredebilir. Onlar da, oradan başka yere gider. Gittikleri yerlerden, başka bölgelere gitmelerini de emredebilir. Buradaki mekân durumu, meleklerle ilgilidir, Allahü teâlâ ilgili değildir.
Meleklerin suali
Sual: Bekara suresinin, (Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” dedi. Melekler, “Biz, seni hamdle tesbih ederken, orada fesat çıkaracak, kan dökecek insanı mı halife yapacaksın?” diye sordular. Tanrı da onlara, “Elbet ben, sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi) mealindeki 30. âyet-i kerimesi, insandan ilkin de, kan döken, fesat çıkaran canlıların bulunduğunu, meleklerin de, bunu bildikleri için, bu şekilde sorduklarını göstermiyor mu?
CEVAP
Âdem aleyhisselamdan ilkin, melek, cin ve hayvan vardı; fakat insan yoktu. Tefsirlerdeki bilgiler şöyledir:
Ahmed bin Yahya hazretleri buyuruyor ki:
Melekler, halife ifadesini işitince, Âdemoğulları içinde fesat çıkaracak kimselerin de, bulunacağını anlamışlardır; bu sebeple halife kelimesinden kastedilen anlam, kötülüğü ıslah etmek ve fesadı terk etmektir. Melekler, daha ilkin cinlerin fesat çıkarmalarını ve kan dökmelerini görmüşlerdi. Yeryüzünde Hazret-i Âdem’in yaratılışından ilkin cinler vardı. Onlar orada fesat çıkarmış ve kan dökmüşlerdi. Tanrı, onlara meleklerden bir ordu göndermişti. İşte melekler, (Orada fesat çıkaracak, kan dökecek kimse mi yaratacaksın?) sorusunu, bir tek durumu idrak etmek için sormuşlardı. Şu demek oluyor ki, acaba bu halife [insan], bundan ilkin gördüğümüz cin şeklinde mi olacak, yoksa başka biri mi olacak demek istemişlerdi.
İbni Zeyd hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ meleklere, insanoğlu içinde yeryüzünde fesat çıkartacak, kan dökecek kimselerin bulunacağını bildirmişti. İşte bundan dolayı melekler de, bu şekilde demişlerdir. Bu sözleriyle onlar, Tanrı’ın yerküresinde halife belirleme etmiş olduğu ve böylelikle kendisine nimet verdiği kimsenin buna karşın isyan etmesini hayretle karşıladıklarından dolayı bu şekilde sual sordular.
Katade hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, meleklere, yeryüzünde bazı kimseler yaratırsam, bunlar fesat çıkartıp kan dökecekler diye bildirmişti. Allahü teâlâ, (Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım) diye buyurunca, melekler, acaba bu, Tanrı’ın kendilerine yaratacağını bildirdiği insan mı, yoksa başkası mı, bulunduğunu öğrenmek suretiyle, bu suali sormuşlardı. (Câmi’ul ahkâm)
Zamirlerin kullanılışı
Sual: Meleklerde erkeklik dişilik olmadığı hâlde, Kur’anda niye adam zamiriyle bildiriliyor?
CEVAP
Türkçede, “o melekler” deniyor. “O” kişi zamiri Türkçede adam için, hanım için, hayvan ve cansızlar için kullanılır. “O melekler” denince hangisi kullanılmış oluyor ki? Elbet hiçbiri değil. Şundan dolayı bunlara ilişkin değişik zamir yok. Olmayınca mecburen hepsi için aynı zamir kullanılıyor.
İngilizcedeyse, adam ve hanım için kullanılan zamirler ayrıdır. Hayvanlar, bitkiler ve cansızların her biri için kullanılan ayrı bir zamir yoktur. Hepsi için de “it” kişi zamiri kullanılmaktadır. Sözgelişi bir nebat için, “It is a rose = O bir güldür” dense, bir hayvan için de, “It is a cat = O bir kedidir” dense, (Hayvan için nebat zamirini kullandın) yada tersine, (Nebat için hayvan zamiri kullandın) denmez. O dilin özelliği öyledir. İngilizcede, cinsiyeti bilinmiyorsa, “he” kullanılması gerekiyorsa da, Hristiyan inancına nazaran, dört büyük melek hariç, öteki melekleri kız zannettikleri için, daha oldukça dişilik zamirini kullanıyorlar. Kız resimleri yapmış olup angel [melek] diyorlar.
Hiçbir dilde meleklere özgü bir kişi zamiri yoktur. Bu bakımdan Arapçada da melekler için erkeklere mahsus zamir kullanılıyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Melekler, adam ve dişi değildir. Kur’an-ı kerimde, meleklerin, erkeklere mahsus kişi zamirleriyle bildirilmesi, üstünlük bakımındandır. Allahü teâlâ da, kendini, bunun için bu şekilde zamirle bildirmektedir. (1/266)
Meleklerin imtihanı
Sual: Meleklerle İblis’e, Hazret-i Âdem’e secde emri verildiği vakit, Cebrail aleyhisselam tereddüt edince, Hazret-i Ebu Bekir’in ikazıyla secde etmiş olduğu saygın kitaplarda yazıyor. Melekler, günahsız olarak yaratılmadı mı? Cebrail aleyhisselam, secde için niye tereddüt etti?
CEVAP
İblis kâfir olarak yaratılmadığı şeklinde, melekler de günahsız olarak yaratılmadı. İblis de, melekler de mümindi. Hattâ İblis meleklerin hocasıydı. Hep beraber yaşıyorlardı. Kur’an-ı kerimde bildirilen imtihandan sonrasında, İblis kâfir oldu. Meleklere masumluk vasfı verildi. Ondan ilkin, melekler masum değildi. Melekler o vakit da masum olsaydı, Allahü teâlânın (Secde edin!) emri hâşâ gereksiz olurdu. Meydana getirilen imtihanı melekler kazanmıştır, İblis yitirdi. Meleklerin hocasıyken, kibri yüzünden kâfir oldu.
Melekler ve Kur’an-ı kerim
Sual: Melekler de Kur’an-ı kerim okur mu?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak oldukça büyük bir nimettir. Allahü teâlâ, bu nimeti Habibinin ümmetine kayra etmiştir. Melekler bu nimetten mahrumdur. Bunun için melekler, Kur’an-ı kerim okunan yere toplanıp dinlerler. (H. L. O. İman)
Meleğin yakarma etmesi
Sual: (Bir Müslüman, din kardeşinin arkasından hayır yakarma edince, bir melek, “Âmin! Kardeşin için ne istiyorsan aynısını Tanrı sana da versin” der) diye bir hadis var. Ben oldukça zayıfım, teyzem ise oldukça şişmandır. Eğer (Yâ Rabbî, teyzemi on kilo zayıflat!) diye yakarma edersem, aynısı bana da verilirse, on kilo zayıflar ve ölebilirim. Meleğin bu şekilde yakarma etmesi uygun mudur?
CEVAP
Hadis-i şeriflere öyleki mâna vermek yanlış olur. Zayıflamak, sizin için kötülüktür. Melek, iyilik edene fena yakarma etmez. Sizin sağlığa kavuşmanız için ne kadar kilo almanız gerekiyorsa melek onun için yakarma eder. Veya ihtiyacınız başka ne ise, onun için yakarma eder. Şu demek oluyor ki din kardeşimizin iyiliği için yakarma etmişsek, melek de, bizim de bir iyiliğe, bir ihtiyaca kavuşmamız yada bir hastalığımızın ya da bizlere gelecek belanın önlenmesi için yakarma eder. Meleğin duası kabul olur. Allahü teâlâ, yaptığımız iyiliklere, dualara oldukça karşılık verir. Bir hadis-i şerifte, (Her iyilik için on mislinden yedi yüze kadar sevab yazılır) buyuruldu. (Buharî)
Tanrı’ın işlerinde yanlışlık olmaz
Sual: TV’de bir hoca, (Gündüz melekleri, nöbeti gece meleklerine devrederken arada bir boşluk olur. Bu boşluktan faydalanan şeytanlar ve cinler, insanlara musallat olur. Melekler nöbet değişimiyle meşgul oldukları için bunlara mâni olamazlar) dedi. Niye boşluk oluyor? Boşluk oluyorsa Tanrı bunu görmüyor mu? Boşluktan meydana gelen fena durumu niye önlemiyor?
CEVAP
Bu, tamamen yalandır. Hem melekleri hem de Allahü teâlâyı suçlamak olur. Meleklere o görevi veren Allahü teâlâdır. Rabbimizin işlerinde asla açıklık, yanlışlık, eksiklik, gaflet olur mu? Melekler de görevlerini aksatmaz.
Zındıklar, dinimizi yıkmak için, Müslümanların itikadını bozmak için akıllarına geleni söyleyebilirler. Fakat Müslümanların, (Bir ihtimal doğru olabilir) diye her duyduklarına inanmaları doğrusu ciddiye almaları yanlış olur. Esasen zındıkların hedefi, Müslümanları derhal kâfirliğe inandırmak değil, onları imanlarında şüpheye düşürmektir. Şundan dolayı imanda kuşku, imanı yok eder.
Sual: Melekler ve cinler aynı maddeden mi yaratılmıştır ve birbirine benzeyen tarafları var mıdır?
Yanıt: Cin, ateşin alev kısmından yaratılmış cisimler olup, her şekle girebilirler. Melekler ise, nûrânî cisimlerdir. Çeşitli şekillere girebilirler. Melekle cin, yaratılış bakımından birbirine yakındır. Melekler, muhteremdir, kıymetlidir. Cin, hakirdir, kıymetsizdir. Melekte, nûr, ışık kısmı, cinde ise, alev maddesi fazladır. Elbet nûr, zulmetten efdaldir. Meleklerin, cinnilere yakınlığı, insanoğlunun hayvana yakınlığı gibidir. İnsanların üstün olanları, melekten kıymetli, cin de hayvandan kıymetlidir. Meleklerde nefis yoktur, cinlerde ise nefis vardır.
Sual: Meleklerde yeme, içme, erkeklik, dişilik ve evlenme şeklinde şeyler mevcut mudur?
Yanıt: Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Buyruk olundukları işleri yaparlar, isyan etmezler. Yemeleri, içmeleri yoktur. Evlenmezler, adam, dişi değildirler, evlatları olmaz. İlahi kitapları onlar getirmiştir. Güvenilir oldukları için, getirdikleri de doğrudur. Müslüman olmak için, meleklere, bu şekilde inanmak lazımdır.
Melekler, nurani varlıklardır
Sual: Melekler, iyi mi varlıklardır, insanoğlu şeklinde akıllı mıdırlar ve fenalık yapma özellikleri var mıdır?
Yanıt: Melek, elçi, haber verici yada kuvvet anlama gelir. Melekler, cisimdir, latiftir. Gaz hâlinden de daha latiftirler. Nuranidirler, diri ve akıllıdırlar. İnsanlardaki kötülükler meleklerde yoktur. Her şekle girebilirler. Gazlar, sıvı ve katı olduğu şeklinde ve katı olunca, biçim almış olduğu şeklinde, melekler de güzel şekiller alabilirler. Melekler, büyük insanların bedeninden ayrılan ruhlar değildirler. Hıristiyanlar, melekleri, bu şekilde ruh zannediyor. Enerji, kuvvet şeklinde, maddesiz de değildirler. Eski filozoflardan bir kısmı, bu şekilde zannediyordu. Meleklerin hepsine Melâike denir. Melekler, her canlıdan ilkin yaratıldı. Onun için, kitaplara imandan ilkin, meleklere inanç edilmesi bildirildi. Kitaplar da, Peygamberlerden öncedir. Kur’an-ı kerimde de, inanılacak şeylerin adı, bu sıra ile bildirilmektedir.
Sual: Meleklerin kanadı var deniyor, eğer var ise, meleklerin kanatları bizim bildiğimiz, gördüğümüz cinsten midir?
Yanıt: Uçan her hayvanın ve uçakların kanatları, kendilerinin yapısında olup, birbirlerine benzemediği şeklinde, meleklerin kanadı da, kendi cinslerindendir. İnsan, görmediği, bilmediği bir şeyin adını işitince, bunu bilmiş olduğu şeyler şeklinde zan edip aldanır. Meleklerin kanatları vardır, inanırız. Fakat, iyi mi bulunduğunu bilemeyiz. Kiliselerde, bazı mecmua ve filmlerde, melek diye görülen kanatlı hanım resimleri uydurmadır. Müslümanlar bu şekilde fotoğraf yapmaz. Müslüman olmayanların yapmış olduğu bu bozuk resimleri doğru sanmamalı ve aldanmamalıdır.
Sual: Melekler yaratılmış olduğuna nazaran, bunlar da insanoğlu şeklinde hata edebilir, yanılabilirler mi?
Yanıt: Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Allahü teâlânın emirlerine isyan etmezler. Buyruk olunduklarını yaparlar. Evlenmeleri yoktur, doğurmazlar, çoğalmazlar. Bunlar hata etmez, unutmaz, hile yapmaz, aldatmazlar. Bunların Allahü teâlâdan getirdikleri hep doğrudur. Şüpheli, ihtimalli değildir. Melekler, Allahü teâlânın azameti, celâli, büyüklüğünden korkudadır. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur.
Sual: Sayısı en oldukça olan yaratık, hangileridir?
Yanıt: Sayısı en oldukça olan yaratık meleklerdir. Bunların sayılarını Allahü teâlâdan başka kimse bilmez.