CEVAP
Rahman ism-i şerifi, dünyada, dost olsun düşman olsun, layık olsun olmasın, mümin olsun kâfir olsun, tüm yaratıklara rızık ve sayısız nimetler veren anlama gelir. Rahîm ism-i şerifi ise, ahirette yalnız Müslümanlara acıma eden anlama gelir. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey günahı fazlaca olan kullarım, Tanrı’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Tanrı günahların hepsini affeder. O, Gafûr’dur, Rahîm’dir.) [Zümer 53]
Allahü teâlânın rahmeti, şefkati dünyada müminlere ve kâfirlere, her insana beraber ulaşmış olduğu ve her insanın çalışmasına, iyiliklerine dünyada karşılığını verdiği hâlde, ahirette kâfirlere merhametin zerresi bile yoktur. (S. Ebediyye)
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
İnsan ve cin şeytanları, (Allahü teâlâ Rahîm’dir, affeder) diyerek insanı günah işlemeye götürür. İyi bilmeli ki, bu dünya sınav yeridir. Bunun için, burada dostlarla düşmanları karıştırmışlar, hepsine acıma etmişlerdir. Kıyamette, düşmanları, dostlardan ayıracaklardır. O gün, yalnız dostlara acıma olunacak, düşmanlara asla acınmayacaktır. Evet, Müslümanların zerre kadar imanı olanların hepsi sonunda, hattâ fazlaca vakit Cehennemde kaldıktan sonrasında bile, merhamete kavuşacaktır, fakat rahmete kavuşabilmek için, ölürken imanla gitmek şarttır. Hâlbuki günahları işlemekle kalb kararınca ve Allahü teâlânın emirlerine, haramlara ehemmiyet verilmeyince, son nefeste inanç nuru, sönmeden iyi mi geçebilir? (Minik günaha devam etmek, büyük günaha sebep olur. Büyük günaha devam etmek de, insanı kâfir olmaya götürür) buyuruluyor. (1/96)