CEVAP
Evet, Allah ism-i şerifi, Esma-i hüsna’nın şu demek oluyor ki Allahü teâlânın isimlerinin birincisidir.
Bu ism-i şerif, Allahü teâlânın her isminin vasfını ihtiva eden öz ismidir. Cenab-ı Hakk’ın özgü ismidir. Bu itibarla öteki adların ifade etmiş olduğu tüm güzel vasıfları ve ilâhî sıfatları içine alır. Öbür isimler ise, yalnız kendi mânâlarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah’tan başkasına mecazen de olsa verilemez. Öteki isimlerinden bazılarının ise, Allah’tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.
Allahü teâlânın 99 ismine Esma-i hüsna denir. Onun adları, İslamiyet’in bildirmesine bağlıdır. Bir tek İslamiyet’in bildirdiği isimlerle çağrılır ve onlarla zikredilir. Bunlardan başka isimlerle çağırmaya ve zikretmeye, İslamiyet izin vermemiştir. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi)
Allahü teâlâya Tanrı demek, Tanrı diye zikretmek günah olur. Allah adını kullanmak istemeyip, bunun yerine, Tanrı demek yada 99 isimden birini bile kullanmak istemek, fazlaca büyük ve çirkin kabahat olur. (S. Ebediyye) Doğrusu, Allah adını kasten kullanmak istemeyip de, başka bir isim kullanmak caiz değildir. Sözgelişi Allah adını söylememek için, kasten Rab, Rahman, Hak şeklinde adları bile söylenmez. Doğrusu burada kabahat olan, Allah adını kullanmayı istememektir. Allah adını kullanmamakta ısrar edip, Esma-i hüsna’daki öteki adları kullanmak suçtur. Yoksa Allah adını kullanırken, Esma-i hüsnayı da, kullanmakta sakınca yoktur.
Allahü teâlânın adını söyleyince, işitince, yazınca, Sübhanallah, Tebarekallah, Celle-celalüh, Azze-ismüh, Cellet kudretüh yada Teâlâ şeklinde saygı sözlerinden birini söylemek, yazmak birincisinde vacib, tekrarında ise müstehabdır. C.C. diye kısaltarak yazmak aslına bakarsanız uygun değildir.
Bir önceki yazımız olan Allahü teâlâ yarattıklarına benzemez başlıklı makalemizde allahu, benzemez ve teala hakkında bilgiler verilmektedir.