Sual: Araf suresinin 11. âyetinde, Allah, biz yarattık diyor. Birden oldukca ilah mı vardır?
CEVAP
Bu âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Sizi yarattık, sonrasında biçim verdik, sonrasında meleklere, “Âdem’e secde edin” dedik; İblis’ten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı.) [Araf 11]
Buradaki ve öteki âyetlerdeki, yarattık, biçim verdik şeklinde ifadeler için, başka yaratıcılar da var sanmak yanlıştır. Büyüklüğünü, her şeye malik, başat bulunduğunu bildirmek için, ben yerine biz diyor. Sözgelişi Resulullaha hitaben, (Biz sana Kevseri verdik) buyurdu. Verilen şey, verenin büyüklüğü bakımından kıymet ve büyüklük kazanır. Verenin ve verilen şeyin kıymetinin büyüklüğünü bildirmek için, (Biz sana Kur’an-ı azimi verdik) buyuruyor. (Hicr 87)
Türkçe’de bile, bir şahıs, (Biz şöyleki yaparız, insanın ağzını yırtarız) diyebiliyor. Bunun çoğulla alakası yoktur.
Rablerin rabbi demek
Sual: Mektubat-ı Rabbanide, (Ellerimizi rablerin rabbi olan yüce Allah’a açtık) deniyor. Rabler diye çoğul kullanmak uygun mu?
CEVAP
Bazı kelimelerin birkaç manası olur. Rab kelimesi de böyledir. Rab = Besleyen, yetiştiren, terbiye eden anlama gelir. O vakit yukarıdaki ifade, (Ellerimizi terbiye edenlerin terbiye edeni olan yüce Allah’a açtık) anlamına gelir.
O, rablerin Rabbidir
Sual: İmam-ı Rabbani’nin 260, 287 ve 294. mektuplarında, Allah için, (O, rablerin Rabbidir) ifadesi geçiyor. Rablerin rabbi denince sanki başka rabler olduğu da anlaşılıyor. Buradaki rab ne anlama gelir?
CEVAP
Rab, ilah manasından başka, haiz, malik, hükümdar, efendi manasına geldiği şeklinde, besleyen, yetiştiren, terbiye eden anlamına da gelir. Yusuf aleyhisselam zindandan çıkan bir arkadaşına, rabbinin şu demek oluyor ki hükümdarın yanına gidince benim suçsuz olduğumu ona söyle söylediği Kur’anı kerimde bildiriliyor. O âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Rabbinin [hükümdarın, efendinin] yanında beni an [ki beni zindandan çıkarsın]!) [Yusuf 42]
Demek ki rab kelimesi yalnız ilah anlamında değildir. Rablerin Rabbi demek de, hükümdarların hükümdarı, terbiye edenlerin terbiye edeni şeklinde manalara gelir. Bunun için terbiye eden, yetiştiren, ders veren adama mürebbi, hanıma da mürebbiye denir. Burada rab kelimesi ilah anlamında değildir.
Sual: Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimin bazı yerlerinde, Ben değil, Biz diyor. Bunun hikmeti nedir?
Yanıt: Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimin oldukca yerinde kendisini Biz sözü ile bildiriyor. Allahü teâlâ birdir. Kur’ân-ı kerimde kendisinin bir bulunduğunu bildiriyor. Kur’ân-ı kerimin oldukca yerinde kendisine Ben demedi. Büyüklüğünü, her şeye malik, hakim bulunduğunu bildirmek için, Ben yerine, Ikimiz de diyor. Biz söylediği bölgeleri;
“Her şeyin maliki, hakimi olan Ben olarak anlamalıdır.”
Bir önceki yazımız olan Allah yerine tanrı ve başka isimler söylemek başlıklı makalemizde allah, isimler ve soylemek hakkında bilgiler verilmektedir.