Hilm; yumuşak huylu olma, sesiz, sakin anlamlarına gelir. Hilm aynı zaman da hoşa gitmeyen şeyler karşısın da sabredip tahammül gösterme, tahrik edici sebepler karşısında soğukkanlılığı koruma, ağırbaşlı bulunma, acı ve ıstırap verici hareketlerle yüz yüze gelince kendini tutma gibi anlamlara gelen güzel bir ahlaktır. Allah’ın razı olduğu ahlakların başında hilim ile tevazu gelir. Hilim aynı zamanda öfke duygusunu kontrol edebilmekle de yakından ilgilidir. Öfkesini yenemeyen ya da kontrol edemeyen kimselerin hilm sahibi olabilmeleri de o derece güçtür. Bu vasıf tamamen yumuşaklığı delalet etmektedir ki, kusurları görmeme, insanları bağışlama, diyalog adına herkese açık olma gibi tavırların hemen hepsi bu temel vasıftan kaynaklanır. Peygamberimiz, peygamberliğinden önce de sonra da insanların en halimi, en yumuşak huylusuydu. Hayatı boyunca bu meziyeti devam etmiştir. Peygamberimiz şahsına yapılan kötülüklerden dolayı hiçbir şekilde intikam almayı düşünmemiştir. Ayrıca o insanların en az kızanı, en çabuk razı olanı ve bağışlayanı idi. İlim onu öğrenmekle elde edilebildiği gibi, hilm de onu elde etmeye çalışmakla meydana gelir. Yani hilmin kazanılması önceleri zorlanmakla ve üzerinde çalışmakla mümkündür. İnsan mümtaz bir varlıktır. Allahu Teala ve Tekaddes hazretleri, hiçbir yaratılmışa vermediği akıl, zeka, vicdan,ruh yüksekliği, merhamet, şefkat, acıma ve yardım etme vb. üstün vasıfları sadece insana vermiştir bu açıdan insan yaratılmışların en akıllısıdır.
Bir önceki yazımız olan Ahiret Bilinci başlıklı makalemizde Ahiret Bilinci hakkında bilgiler verilmektedir.