Ayetten ahiret azabını da çıkarmanın isabetli olduğu kanaatinde değiliz. Çünkü evvela bu ayette söz konusu edilen ve bizim “yük yüklemez” diye tercüme ettiğimiz kelimenin Arapçası “la yükellifu”dur. Teklif kavramı, üstten gelen bir emir doğrultusunda kişinin yapması gereken bir görevdir. İslam’da “Efâl-i mükellefîn” denilen fiiller olarak adlandırılmaktadır. O halde ayette söz konusu olan, “tekâlif-i diniye” denilen dinî görevlerdir. Ayetin açık manası şudur: “Allah hiç kimseye gücünün üstünde bir teklif yapmaz/bir görev yüklemez.” …
Devamını oku »:Allah’ın kıskanç olduğunu haber veren rivayetler gerçek midir? Bu rivayetleri nasıl anlamalıyız?
Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah kıskançtır, mü’min de kıskançtır. Allah’ın kıskanması, mü’minin Allah’ın haram ettiği şeyi yapmasıdır.”[Buhârî, Nikâh107, Müslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizî, Radâ 14, (1168)] Kıskançlık diye çevirdiğimiz kelime gayret’tir. Dilimizde gayret kelimesi kıskançlık manasına kullanılmaz; çaba veya cehd manasındadır. Kadı İyaz, kıskançlık manasına olan gayretin, kelime olarak tegayyürü’l kalbten inşikak ettiğini söyler ve der …
Devamını oku »:Allah’ın zatını, aklımız kaldırabilir mi?
Akıl, Allah’ın zatının varlığını bilir, ancak mahiyetini bilemez. Henüz kendi mahiyetini bilmeyen insan aklının, böyle bir yola girmesi onu ancak şirke düşürür. Çünkü Allah’ın zatı hakkında her ne düşünse, bunlar onun kendi düşüncesinin mahsulüdür. İnsan, ancak Allah’ın yarattığı şu varlık alemini anlamaya çalışabilir, Onun mahlukatını tefekkür edebilir; zatını değil. Onun zatının kutsî mahiyetini ancak kendisi bilir. Ne göz her varlığı görür ne kulak her sesi işitir ne …
Devamını oku »:Allah kullarını neden çok seviyor?
Kur’an-ı Kerim’i açtığımızda karşımıza çıkan ilk ayet Bismillahirrahmanirrahim‘dir. Rabbimiz ilk olarak Rahman ve Rahim sıfatlarıyla kendisini bizlere tanıtmaktadır. Her iki mübarek isim de Allah’ın sonsuz bir merhamet sahibi olduğunu ifade ederler. Elbette sonsuz merhamet sahibi olan Allah (c.c.) yarattığı her insanı sever. Yokluk aleminin karanlıklarından varlık aleminin nurani tepelerine çıkardığı mahlukunu sevmemesi düşünülebilir mi? Kendisine verilen nimetlere baktığında Allah’ın kendisini sevdiğini anlayacaktır. Allah Teala’nın kullarına …
Devamını oku »:“Allah Teala zulmün cezasını erteleyebilir, ama kesinlikle ihmal etmez.” sözünü ne anlama gelmektedir?
“Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala Hazretleri: ‘İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!’ buyurur.” (Tirmizî, Cennet 2) Cenab-ı Hak dualara cevap vereceğini vaad etmektedir. Aleyhissalâtu vesselâm bunu haber vermektedir. Ancak, ne Kur’anî kaynak ne de hadisler “anında, aynıyla” diye bir kayıt getirmezler. Çünkü Cenab-ı Hak, “hakim”dir, her şeyi hikmetle …
Devamını oku »:Allah’ın isimleri hangi anlamlara gelmektedir?
Allah’ın bütün güzel isimleri, ilâhî sıfatlardan birine dayanır. Meselâ, Alîm ismi sıfat-ı sübutiyeden ‘İlim’ sıfatına; ‘Kadîr’ ismi ‘Kudret’ sıfatına, ‘Mütekellim’ ismi ‘Kelam’ sıfatına dayanır. Keza, Evvel ismi, sıfat-ı selbiyeden ‘Kıdem’ sıfatına; ‘Âhir’ ismi, ‘Beka’ sıfatına dayanır. Bazı İslâmî kaynaklarda ilâhî isimlerden, sıfat diye söz edildiği görülür. Meselâ, ‘Kerîm’, Allah’ın bir ismidir. Aynı zamanda Allah’ı kerem sahibi olarak vasıflandırması cihetiyle de sıfat vazifesi …
Devamını oku »:İmam Maturidi, Allah mekandan münezzehtir, kim gökte derse kafir olur derken, İmam Ebu Hanife Allah yedi kat semanın üstünde arşına istiva etmiştir, demesi bir zıtlık göstergesi midir? Bu durumda hangisine inanmalıyız?
İmam Azam, içinde bulunduğu dönem itibariyle Selef-i salihin yolunu takip etmiştir. Selef-i salihinden bazıları -prensip olarak- ayet ve hadislerde veya sahabelerin kavillerinde yer alan bazı ifadeleri tevil etmekten çekinmiş ve onları olduğu gibi ifade etmişlerdir. Örneğin, Ebu Hureyre’nin anlattığına göre; “Adamın biri geldi, Peygamberimize (a.s.m) “Mümin bir cariyeyi azat etme borcum vardır.” diyerek (yanındaki cariyesinin bu şarta haiz olup olmadığını) sordu. Peygamberimiz …
Devamını oku »:Hüda isminin kullanımı caiz midir?
Türkçede -Latin harfleriyle- yazılan Hüda kelimesi, iki kökten gelebilir. Birisi, Arapça asıllı olup Hidayet kökünden; diğeri ise, Farsça kökenli –ilk harfi noktalı “hı”- olup sahip ve İlah manasında kullanılır. Bayan ismi olarak kullanılan isimler -kuvvetli bir ihtimalle- Arapça kökenli olup hidayet anlamına gelir. Nitekim, bizzat Hidayet ismi de yaygındır. Şayet Farsça kökenli olup sahip manasında kullanılmışsa, yine de bir sakınca …
Devamını oku »:Allah Kur’an’da, “Ahsenü’l-Hâlikîn = Yaratanların en güzeli” demektedir. Bu durumda Allah tek yaratıcı değil midir? Başka yaratıcılar varmış gibi anlam çıkmakta mıdır?
Evvela, bu gibi ifadelerden, başka ilahların varlığını düşünmek tabii ki mümkün değildir. O halde, Kur’an’da böyle bir üslubun kullanılması neyi ifade etmektedir? İşte bu konuyu Risale-i Nur Külliyatındaki bilgilere göre, birkaç madde halinde açıklamaya çalışacağız: a. Kur’ân baştanbaşa tevhidi ispat edip göstermektedir. Bu husus, Kur’ân-ı Hakîmde kullanılan bu gibi tabirlerin asla tevhit inancını zedeleyen bir anlam taşımadığının açık bir göstergesidir. Bilindiği üzere, diğer …
Devamını oku »:Ayetlerden hareketle Allah’ın gökte olduğu söyleniyor. Bu durum gerçek midir? Nasıl anlayabiliriz?
Arap ve İbrani dillerinin temel bir özelliği olan sembolik deyimleri bilmeyen bazı kimseler, Kur’an’da geçen bir kısım ifadelerden yola çıkarak Allah’a mekân isnat etmeye kalkışmışlardır. Söz konusu iddialarına delil olarak sundukları Kur’an ayetlerine kısaca göz atalım: “Yüceler yücesi olan Allah’ın, sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman bir de bakarsınız yer çalkalanıp duruyor. Yahut O’nun size taş yağdıran …
Devamını oku »: