Ali Ramiteni hazretleri buyuruyor ki: Salih bir kimse olabilmek için şu on şey gerekir:
1- Temiz olmalı. Temizlik iki kısma ayrılır:
a- Zâhiri temizlik: Dış görünüşün temiz olmasıdır. Bu, tüm insanların dikkat edeceği hususlardandır. Giyecek, yiyecek, içeceklerin ve kullanılacak tüm eşyaların temiz olmasıdır.
b- Bâtıni temizlik: Kalbin iyi huylarla dolu olmasıdır. Hased etmemek, başkaları hakkında fenalık düşünmemek, Tanrı düşmanlarını sevmemek, dostlarını sevmek gerekir. Kalb, Allahü teâlânın nazargâhıdır. Bu sebeple kalbe dünya sevgisi, mideye de haram lokma koymamalıdır. Bir hadis-i şerifte, (Haram yiyenin duası kabul olmaz) buyuruldu. Kalb temiz eğer olmazsa ibadetlerin lezzeti alınamaz, Allahü teâlâya ilişik bilgilere şu demek oluyor ki marifete, kavuşulamaz.
2- Dile haiz olmalı. Dilin uygunsuz sözleri söylemeyip susması, Kur’an-ı kerim okuması, emr-i maruf ve nehy-i münkerde bulunması, dinin emirlerini yapmayı ve yasaklarından kaçınmayı bildirmesi şeklinde. Peygamber efendimiz de, (İnsanlar, dilleri yüzünden Cehenneme atılırlar) buyurdu.
3- Kalabalıklardan uzak durmalı. Bu sebeple göz, haramlara bakmamış olur. Şundan dolayı kalb, göze tâbidir. Her harama bakış, kalb aynasını karartır. Peygamber efendimiz, (Yabancı hanımefendilere şehvetle bakanların gözlerine, kıyamette erimiş kızgın kurşun dökülecektir) buyurdu. Adamların yabancı hanımefendilere, bayanların da yabancı erkeklere şehvetle bakması haramdır.
4- Oruç tutmalı. İnsan oruç tutmak suretiyle meleklere benzemiş ve nefsini ezmiş olur. Bir hadis-i kudside; (Oruç bana aittir. Orucun ecrini ben veririm. Sevabı nihayetsizdir) buyrulmaktadır. Başka bir hadis-i şerifte de; (Oruç, Cehenneme kalkandır) buyuruldu. Oruç tutarak gönlü huzura kavuşturmalı ve şeytanın yolunu kapatıp, siper hasıl etmelidir.
5- Tanrı’ı fazlaca anımsamak. Allahü teâlâyı anımsamak için söylenecek en faziletli söz La ilahe illallah anlamına gelir. Bunu anlatmaya devam eden, ihlas sahibi olur. İhlas; tüm işlerini Tanrı rızası için yapmak, dünyaya ilişik mal ve makamlardan hevesini kesip ahireti istemektir. İhlaslı kimse; “Benim tek gayem Tanrı’ın rızasıdır” der. Kur’an-ı kerimde de mealen, (Ey inanç edenler! Tanrı’ı fazlaca anın) buyuruldu. (Ahzâb 41) Nefsin hep zararı dokunan olan isteklerinden kurtulmak için sürekli Allahü teâlâyı anmalıdır.
6- Kalbe dikkat etmeli. Kalbe dört çeşit fikir gelir. Bunlar; Rahmandan, melekten, şeytandan ve nefsten. Rahmandan gelen; gafletten uyandırır, fena yoldan doğru yola kavuşturur. Melekten gelen; ibadete rağbet ettirir. Şeytandan gelen günahı güzel gösterir. Nefsten gelen ise, dünyanın faydasız şeylerini istetir. Şeytani ve nefsani düşüncelerden kurtulmak gerekir.
7- Tanrı’ın hükmüne rıza göstermeli. Havf ve reca, şu demek oluyor ki korku ve umut içinde yaşamalı. Şundan dolayı imansız öleceğinden korkan, günah işlemez. Ek olarak mümin, Cenneti umut eder, salihlerle söyleşi eder. Salihlerle söyleşi, günahlara perde çeker, haramları gözüne fena gösterir.
8- İyi hasletlerle süslenmeli. Kısaca Allahü teâlânın ahlakıyla ahlaklanmaktır.
9- Helal lokma yemeli. Allahü teâlâ, (Helal ve temiz olanını yiyin) buyurmaktadır. (Bekara 168) Peygamber efendimiz ise; (İbadet on kısımdır. Dokuzu helali talep etmektir) buyurdu. Biri de tüm ibadetlerdir. Haram yiyen, yakarma etme enerjisini kendinde bulamaz. Helal yiyen de, günah işlemez.
***
Bir hadis-i şerif meali:
(Akıllı olan, yakarma ve yakarma için, nefsini muhasebe için, ayıplarının kendisine haber verilmesi için ve gereksinimleri için zaman ayırır. Diline haiz olur, zamanını iyi kullanır, işine yönelir ve en sağlam dostuna karşı da ihtiyatlı olur.) [Deylemi]
***
– Müslüman güler yüzlü olmalıdır. Yüzü turşu satmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin kardeşinin yüzüne asık bir çehre ile bakana melekler nalet eder.) [Hatib]
– Harbde değil, barış zamanında ya olduğumuz şeklinde görünmeliyiz yada göründüğümüz şeklinde olmalıyız. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hakiki müslümanın aslı sözü birdir, işi ile sözü aynıdır, komşusu da şerrinden emindir.) [İbni Lal]
– Hatamızı söyleyeni iyi karşılamalı, ona teşekkür etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Tanrı’tan kork diyene, sen ilkin kendine bak diyeni Allahü teâlâ sevmez.) [Beyheki]
– Müslüman, örnek insan olmalı, güçlük çıkarmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müslüman, kolaylaştırır, müşkülat çıkarmaz.) [Nesai]
– Elden çıkana yada ele geçmeyene üzülmemek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dünyadan nasibine razı olan, nasip olmayana üzülmeyen güzel ahlaklıdır.) [E Nuaym]
– Rahat olmak için, dünya nimetleri bizlerden azca olana bakmak ve halimize şükretmek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Zenginlerin yanına girip çıkmayı azaltın. Bu, Allahü teâlânın sizdeki nimetini hakir görmenize sebep olur.) [Hakim]
– Günahları yüzünden yıkılıp viran olmuş bir yere gitmemek iyi olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Helake uğramış bir beldeye uğrarsanız, oradan hızlıca geçin.) [Taberani]
– Muhatabımız fena biri yada çocuk olsa, eğer hak için çalışıyorsa itiraz etmemeli, onu desteklemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ufak, büyük yada hoşuna gitmeyen biri, hakkı savunma ediyorsa, sözü haksa kabul et, bâtıl için çalışıyorsa, sözü bâtılsa reddet!) [Deylemi]
– Maddi ve içsel yönden sıkıntısız iken yakarma etmek, bela erişince yakarma etmekten üstündür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İyilikler fenalıkları giderir. Rabbini rahatlık ve bollukta iken zikredeni [hatırlayanı], Allahü teâlâ da, bela zamanında kurtarmış olur, korur.) [Ebu Nuaym]
(Allahü teâlâyı o denli fazlaca zikredin ki size “mecnun” desinler.) [Hakim]
(Yemeği Allahü teâlâyı zikrederek, namaz kılarak eritin.) [Beyheki]
– Ölümü anımsamak fazlaca iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölümü fazlaca hatırlayın, ölümü fazlaca hatırlayanın kalbi ihya olur, ölümü de kolaylaşır.) [Deylemi]
(Ölümü fazlaca anmak, insanı dünyadan çeker, günahlardan sıyırır.) [İbni Lal]
– İmrenilecek kimsenin vasfını Peygamber efendimiz şöyleki bildiriyor:
(Şu hiç kimseye imrenilir: Malı azdır, çoluk evladı namaz kılar, oruç meblağ. İbadetini gizlemeye çalışır. Tanıyanı azdır, meşhur değildir, parmakla gösterilmez. Rızkı kafi gelecek kadardır. Buna da sabreder. Hâlini kimse bilmez. Arkasından ağlayanı azca, mirası da fazla değildir.) [Taberani]
– Her insana dert açılmaz, herkesten yardım istenmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşinde, hayâ, emanet ve sadakat şeklinde üç hasleti gördüğünde ondan bir şey ricada bulunabilirsin. Bu vasıfları yoksa, bir şey rica etme!) [Deylemi]
– Tanrı’tan korkup günahlardan kaçmalı, ibadetleri halletmeye çalışmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Tanrı’a inanan kurtulur; Onu tanıyan ittika eder [Allah’tan korkar]; ittika eden, güvenli olur. Onu seven haya eder; verdiği rızka razı olanın gözü tok olur; tevekkül edene de kâfi gelir.) [Ramuz]
– Hizmet etmek fazlaca sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Seferde bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir. Şehitlik hariç, hizmet etme sevabına hiçbir şey ulaşamaz.) [Hakim]
(Müslümanın işini gören, hac ve umre yapmış şeklinde sevaba kavuşur.) [Hatib]
– İnsanlarda bulunan iyi ve fena vasıflar çoktur. Peygamber efendimiz birkaçını şöyleki bildiriyor:
(İnsanların en kötüsü, yalnız başına yer, ikram etmez, hizmetçiyi döver. Bundan daha kötüsü, insanlara buğzeder ve onlar da kendisine buğzeder. Bundan da kötüsü, şerrinden korkulur ve iyilik beklenmez. Bundan da kötüsü, dünya için ahiretini satar, dinini yer [dini dünya menfaatine alet eder.]) [İbni Asakir]
(En iyiniz, ahidlerini yerine getiren ve nefsini temizleyendir.) [Ebu Ya’la]
(En kötünüz, bağırarak konuşan, belagatla konuşmaya zorluk çeken ve fazlaca söz edendir. En iyiniz ise ahlakı en güzel olandır.) [Beyheki]
(İnsanların en kötüsü, katı kalbli ve kibirli olandır, en iyisi de, iyi olması durumunda, kıymeti bilinmeyen, zaif, kendisine kıymet verilmeyendir; O, (şu şöyleki olacak) diye yemin etse, Allahü teâlâ onu yalancı çıkarmaz.) [İ.Ahmed]
– Cennetlik ve Cehennemlik olanın vasfını Peygamber efendimiz şöyleki bildiriyor:
(Cehennemlik olan kabadır. Ehline, arkadaşına ve topluma karşı kaba davranır. Cennetlik olan ise, mütevazı ve zahid olur.) [Deylemi]
– Ödünç yada armağan vererek veya bir yardımda bulunarak insanları sevindirmek fazlaca sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Farzların edasından sonrasında Allahü teâlânın en fazlaca sevilmiş olduğu iş, bir mümini sevindirmektir.) [Taberani]
(Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.) [C. Sagir]
Bu nasihatlere uyan, dünya ve ahirette mutlu olur.
Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ahirete ilişik istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ilişik olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa fena hâldesin!) [Beyheki]
Sual: Ehl-i beytin, büyük faziletini biliyoruz. Peki salih insanların, Allahü teâlânın tarafındaki kıymeti nedir?
CEVAP
Salihler normal olarak fazlaca kıymetlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Her mütteki insan, ehl-i beyttendir.) [Hâkim]
Sual: Bir kimse, kendisinin salih biri bulunduğunu anlayabilir mi?
CEVAP
Kolayca anlamış olur. Dinimizin emirlerini yapmış olup, yasak ettiklerinden kaçan kimse salihtir. Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır.
Bir önceki yazımız olan Sadakat göstermek başlıklı makalemizde gostermek ve sadakat hakkında bilgiler verilmektedir.