CEVAP
Hayır, tartışarak kimseyi ikna etmek mümkün olmaz. Ek olarak, hiçbir münakaşa iki tarafı da memnun etmez. Bir taraf karşı tarafı yenerse, karşı taraf yenildiği için üzülür. Onun için, (Münakaşa dostun dostluğunu azaltır, düşmanın düşmanlığını artırır) buyurmuşlardır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Münakaşa etmeyen ve kimseyi incitmeyen Müslüman Cennete girer.) [Tirmizi]
(Konuşurken itiraz etmeyene yada haklı olması durumunda münakaşayı terk edene, Cennette bir köşk verilir.) [Taberani]
(Haklı da olsa, münakaşayı terk etmeyen, hakiki imana kavuşamaz.) [İbni Ebi-d-dünya]
(Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Buhari]
(Savaşım ve münakaşayı terk edin, zira iki taraftan birinin söylediği yanlıştır. Neticede iki taraf da günaha girer.) [Ramuz]
Bir tek yanlış söyleyen değil, haklı olan da, tartıştığı için günaha girmiş oluyor. Hakkı açıklamak niyetiyle de olsa, başkalarını yenik etmek için meydana getirilen münazaralar [tartışmalar] zararlıdır. Bir kimsede tartışmada galip gelme sevgisi, hakkı karşısındakinin ağzından duymaktan daha sempatik gelirse, her kötülüğün içine girmiş anlama gelir. İçki içmekle öteki günahları işlemek içinde muhayyer bırakılan şahıs, içkiyi hafifçe görüp içerek, öteki günahları da işlediği benzer biçimde, tartışmayı kazanma arzusu, öteki kötülüklere sebebiyet verir. Hadis-i şerifte, (Hitabeti güçlü ve tartışmacı olan, yararlı amelden yoksun kalır) buyurulmuştur.
Tartışmanın zararlarından bazılarını bildirelim:
1- Münakaşa hasede neden olur: Tartışan, karşısındakinin, ilmine kıskançlık duyar, onu çekemez. Bu da hasede neden olur. Bir hadis-i şerif meali:
(Hased, ateşin odunu yediği benzer biçimde, hasenatı [iyilikleri, sevabları] yer.) [İbni Mace]
Tartışmanın galibi de, mağlubu da zarardadır. Yenik olana, (Galip gelene maşallah) dense, galip geleni çekemez. Galip gelen de, kendini üstün görmeye adım atar. (Falanca, bana ne numaralar çekti, fakat yemedim, pes demeye zorunlu kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Bu ise felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Allahü teâlâ, kibirleneni alçaltır, tevazu edeni yükseltir.) [Taberani]
2- Hakkı minik görmeye sebep olur: Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Hep kendisinin başat olmasını, bir görüşmede hep kendisinin konuşmasını ister. (Gerçeklerin gizli saklı kalmaması, ortaya çıkması için konuşuyorum) der. Karşı tarafın yada başkalarının bildirdiklerine ehemmiyet vermez, haklı delillerini minik görür. Bu da kibre neden olur. Bir hadis-i şerif meali:
(Hakkı minik görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]
3- Kin tutmaya neden olur: Tartışmacının düşüncesi kabul görmezse, karşısındakine kin besler, kimi zaman yaşam boyu onu affetmez. Kin imana da zarar verir. Bir hadis-i şerif meali:
(Mümin kinci olmaz.) [İ. Gazali]
4- Zarara sevinmeye sebep olur: Tartışmacı, muhatabının yenilerek fena duruma düşmesine sevinir. Hâlbuki sâlih kimse, kendisinin değil, karşı tarafın haklı çıkmasını ister. Bir hadis-i şerif meali:
(Kendisi için istediğini, din kardeşi için istemeyen kâmil mümin olması imkansız.) [Buhari]
5- Övünmeye sebep olur: Tartışmacı galip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över. Hâlbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir. Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi men eder. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbet Tanrı, kendini beğenip övünen asla kimseyi sevmez.) [Lokman 18]
Arkadaşını yenik etmekle övünülen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Hâlbuki bir hadis-i şerif meali:
(Din kardeşini hakir görmek, insana fenalık olarak yeter.) [Müslim]
6- Kusur araştırmaya sebep olur: Tartışmacı, karşıdakinin gizli saklı kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş diye araştırır. Hâlbuki Allahü teâlâ, başkalarının kusurlarını araştırmayı yasaklamıştır. Tartışmacı, onun bedenî kusurlarını ima ile de olsa söyler. Örnek olarak gözlüklüyse, (Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük yetmez) diyerek onun gözündeki kusurunu, bedenî kusurlarını ilmî noksanlığı için bir sebepmiş benzer biçimde gösterir.
7- Gıybete sebep olur: Tartışmacı, karşı tarafın sözlerini başkalarına anlatır. (O şu şekilde dedi, ben şu şekilde yanıt verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Her ne kadar sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun âcizliğini göstermek olduğundan, o da bu konuşmalardan razı olmayacağına gore, sözleri gıybet olur. Hâlbuki gıybet felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Kıyamette, sevab defteri oluşturulan bir kimse, “Ben şu ibadetleri yapmıştım, burada yazılı değil” der. “Onlar, silinip gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı” denir.) [İsfehani]
8- Nifaka, riyaya neden olur: Tartışmacı, görünüşte karşıdakine sevgi gösterir. O ise bu sevgisinin yalan bulunduğunu bilir. Bu, münafıklık alametidir. Tartışmacı başkalarının gözüne, gönlüne girebilmek için kimi zaman demagojiye sapar. Halka yaranmak ve dille sevgi gösterip, kalben bir mümine buğzetmek riyadır. Riya ise felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Riya minik şirktir.) [Taberani
9- Hakkı kabul etmemeye sebep olur: Tartışmacının nefret etmiş olduğu şey, hakkın karşıdakinin ağzından çıkmasıdır. Hâlbuki hakkı kabul etmemek büyük felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmemek için direnme gösterendir.) [Buhari]
10- İnada sebep olur: İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret etmeye, ona düşmanlığa neden olur. Bir hadis-i şerif meali:
(Din kardeşine itiraz etme, [üzücü] latife yapma ve verdiğin sözden dönme!) [Tirmizi]
Bir önceki yazımız olan Çifte standart ve müdara başlıklı makalemizde mudara ve standart hakkında bilgiler verilmektedir.