CEVAP
Evet, gönderilmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Oldukca geniş ve oldukca derin düşünüyorum da, yeryüzünde, Peygamberimizin haberi yetişmeyen, hiçbir yer kalmadığını anlıyorum. Tüm dünyanın, onun çağrı nuruyla güneş benzer biçimde aydınlandığı görülüyor. Hatta duvar arkasında bulunan, Yecuc ve Mecuc’e bile ulaşmış bulunuyor. [İmam-ı Rabbani hazretleri zamanında böyle olunca, iletişim vasıtalarının çok ilerlediği günümüzde, Müslümanlığı duymayan kimselerin kalmama ihtimali daha kuvvetlidir.]
Tüm dünyada peygamber gönderilmedik bir yer kalmamış gibidir. Hatta bundan en yoksun zannedilen Hindistan’da bile, Hintlilerden peygamber gelip, Allahü teâlânın emirleri bildirilmiştir. Hindistan’ın bazı kısımlarında, peygamberlerin nurları, sövgü karanlıkları içinde, yıldızlar benzer biçimde parlamıştır. Gerekirse, bu şehirlerin isimlerini bile söyleyebilirim. Bazı peygamberlere bir şahıs bile inanmamış, kimse kabul etmemiştir. Yalnız bir kişinin inanılmış olduğu peygamberler de olmuştur. Bazılarına da, iki yada üç kimse inanç etmiştir. Hindistan’da bir peygambere, üç kişiden oldukca inanan olduğu görülemiyor. Doğrusu, dört tane ümmeti bulunan peygamber olmamıştır. Hintlilerin tapındıkları kimselerden bazılarının kitaplarındaki, Allahü teâlânın varlığı ve sıfatları hakkında görülen yazılar, hep o peygamberin ışıklarının yansımasıdır, şu sebeple her asırda, her ümmete peygamber gelmiş olarak, Allahü teâlânın varlığını ve sıfatlarını bildirmiştir. Onların kutsal varlıkları olmasaydı, sövgü ve günah pislikleriyle kirlenmiş olan akıllar, inanç nimetine kavuşamazdı. Bu ahmaklar, çürük akıllarıyla, herkesi kandırıp, kendilerine tapmaya zorlamış, (Sizi biz kurtardık, bizim sayemizde yaşıyorsunuz) diyerek, kendilerinden başka bir kuvvetin bulunmadığını sanmışlardı. (1/259)
Demek ki, Asya’ya geldiği benzer biçimde, ABD’ya, Avrupa’ya, Afrika’ya ve dünyanın her beldesine, her köyüne peygamber gönderilmiştir. İnanan kimseler olmadığı yada oldukca azca olduğundan, peygamber gelmedi zannedilmektedir.