Allah’ın emrettiği gibi yaşamak ve davranmak adına Allah C.C Kuran-ı Kerim gibi bir yol gösterici kaynak göndermiştir. Bu sebepten dolayı bütün ameller ve ibadetler bu kaynağa göre yapılmalıdır.
Her ne kadar ayrıntılı bir kaynak olsa da biz Kuran-ı Kerimi tam olarak anlayamadığımız ya da yorumlayamadığımız zamanlar oluyor. Böyle durumlarda hadis ve sünnetler yardıma yetişiyor. Bu hadis, sünnet ve ayetlerin farklı yorumlanmasıyla da farlılıklarla ortaya çıkan görüşler mezhepleri meydana getiriyor.
Ama belirtmekte fayda var mezhepler asla din gibi algılanmamalı. Mezhep kurucuları ise Din koruyucu değildir. Esasında din kavramı Allah’a kati bir suret ile inanma ve tapmadır. Lakin ve inancın ve tapmadın bir sistemi ve kıstasları mevcuttur. Zaten Kuran-ı Kerimde dinimizle ilgili her şeye yer verilmiştir.
Mezhep Nedir?
Kelime anlamı izlemek, kabullenilmiş görüş demektir. Dini anlamda ise müctehid bir islamâliminin kapalı veya kesin olmayan ayet ve hadisleri islama ters düşmeyecek şekilde yorumlaması ve çözüm getirmesi demektir.
İslam dininde olduğu gibi birçok dinde de mezhepler vardır. Ama İslam da fıkhı ve itikadi olarak 2ana grup vardır.
Fıkhi Mezhepler
İbadet, evlilik, boşanma, ticaret, miras ve amel gibi konularda ortaya çıkan görüşlerin sistemleşmiş olduğu mezheplerdir.
Hanefi Mezhebi:
Sünni ve fıkıh mezhebi olan Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam olarak da bilinen Ebu Hanife’dir. Irak’ta doğarak batıya kadar gelmiş, Abbasiler döneminde başlıca mezhep olmuş ama Abbasiler den sonra gerilemiştir. Osmanlı’nın kurulması ile yeniden canlanmıştır. Bugün ise Türkiye, Afganistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Hindistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek ve Romanya Müslümanları genel olarak Hanefi’dir. Bu mezhepte herhangi bir sorunun çözülmesi için önce Kuran-ı Kerim de ki ayetlere bakılır, konuyla alakalı çözüm varsa uygulanır yoksa; peygamber efendimiz Muhammet Mustafa (SAV) in sünnetlerine başvurulur.
Maliki Mezhebi:
Kurucusu İmam Malik bin Enes Hazretleridir. İhtiyaç olan ilmin Medine’de olduğuna inanarak hayatı boyunca bu kutsal Peygamber şehrinden ayrılmamıştır.
İlk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiştir.Maliki mezhebi ilk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiş, daha sonra hacca gidenler vasıtasıyla yayılmaya başlamıştır. Tamamen Hz. Muhammed (S.A.V)’in doğrultusunda ilerleyen ve bu yolda fetva veren İmam Malik, maliki mezhebinin oluşmasını sağlamıştır.
Şafiî Mezhebi:
Kurucusu İmam-ı Şafiî Hazretleridir. Şafiî mezhebi ilk olarak Mısır’da doğmuş, daha sonra Irak, Suriye, Yemen ve Horasan’a yayılmıştır. Günümüzde Mısır, Suriye ve Irak’taki Müslümanların büyük kısmı Şafii mezhebindedir. İmam-ı Şafiî şer’i delillerden yola çıkarak hükümler vermiştir. Bu mezhebin getirdiği kurallara uyan kişilere ise Şafii denir.
Bir sonra ki yazımızda diğer mezheplerden söz edeceğiz. Allah2ın bir olduğu doğrultusunda hareket eden mezheplerin din olmadığını bilerek davranalım.
Bir önceki yazımız olan Gerçek bir dindar nasıl olunur 2.makale başlıklı makalemizde bir, dindar ve gerçek hakkında bilgiler verilmektedir.